Fırtına, Çiçek ve DiğerleriŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Fırtına gibi yaşayıp, nereye doğru eseceği kestirilemeyen, geride kimbilir kimleri gözü yaşlı bırakan, ardından çiçek gibi güzel bildiği bir hayata sevdalanan, fakat tabiatı gereği ondan farklı olup aradığı sevgiyi orada da bulamayan, hayatını hoyratça harcayan birini anlatmaya çalıştım.
oy oy! bir fırtınadır koptu.
önünde durmak ne mümkün; ne var ne yoksa savurdu. tevekkül gerek; "kün fe yekün". fırtınaya derler "Esme!" seslenirler seslenirler de; söz ondan uzakta, söyleme! çiçek sevdası var gönlünde. fırtına araya araya nihayet buldu sevdasını Çiçek; kokusuz bir açelya değilmez acıtır yaprağı fırtına pervane olmuş, ah! bir tohum; çiçekten olma fırtınadan doğma. Adı berzah, suskun canı, dilini kilit vurma. mevsimler geçti, çiçek kurudu. fırtına geldi, esti, gürledi, duruldu. bir maraldan iki ceylan doğdu. biri sekti geçti; yeli, meltem oldu. oy oy! karardı öteki; fırtınaya büründü. Sevgili hocama eşliğinden dolayı çok teşekkür ederim. Fırtına esti de bağırlar deldi Soğukları sunan poyraz ve yeldi Baharı anlatan gül ile dildi Sevgiyi saygıyı bilenler soldu. “biri sekti geçti; yel, meltem oldu.” ....... İsmailoğlu Mustafa YILMAZ. Mesut Tütüncüler 02.10.2019 DENİZLİ |