terazi
gitme fiiliyatlarına meçhul yitiklikler ithafında
(osmanlıca sızan zihninin güz ekinoksu sonsuza dek sürer bazen) ithafında diyordum; yolları; çakılları ve gömülü virajlarıyla düşünmek herhangi bir kipte sılaya atfedilen korkunç grafiği terklerin en saf ve çocuksu gelenekten doğan kötülüğün öznemle iyelik bağıntıları soyut bir kümenin içinde dolaşıp durursunuz ne varsa kendini yalanlayan eylemlerle düşünmek; rüya görmemezlik erdemidir doğal olarak kötüye destansı katkılar sunar tedbil-i suretin masklarından bakıp durur işveli, meşgul, haklı bir dünya dışarda -felsefe sözlüklerinden alıntılayamadığım olmayan bir sözcük var- kaygı taşıyan karıncaların eylülü bu toprak delik deşik kelimeler çelik kıymıkları kambaklı parmak uçlarıyla dokunmak acının kıvrımlarına çığlıklı bir uyanışa benziyor akrabası olmalı her şey bir ötekinin nedir bu benzerliğin içtensiz kökeni? giderken, ortada olanı ortada bırakıyorum ne yakın ne uzak kılarak ortada olana |