BİN AŞK İLE
Bin aşk ile Rabb’imin divanına durup
Azgın at gibi azgın nefsime gem vurup Bu gem ile giderken yolunda dem vurup Ve emri üzre durup koşup gideceğim… Hep durmadan gidip ve dur diyeni durdurup Ve saatimi tam vakt-i sehere kurup Atıma kurulup Letâifimde durulup Aşkıyla Rabb’ime vurulup gideceğim… Bazen de biraz dinleneceğim yorulup, Dinlenirken düşüneceğim akıl yorup; Ermezse akıl, “Erenler”den akıl sorup, Nefs-i emmaremi de vurup gideceğim… Nefs illetime şifadır aşk denen şurup Aşk şurubumdan yudum yudum içip durup Nefs denen halimden ikide bir geçip durup Sırat denen köprüden uçup gideceğim… Saat yapacağım kalbimi kurup kurup Seherde kaldıracak ibre vurup vurup; Kırk secdeye varıp tehıyyata oturup Selamımı da verip kalkıp gideceğim. Aşk ile kılacağım seccademe durup Aşk ile bir namazımı bin mi’râc kılıp Beş vaktime beş de katıp boş vakit bulup O vakit hoş vakit olup uçup gideceğim. En güzelini bulacağım sorup sorup Sorup duracağım sevgiden, durup durup Ve durup dinlendireceğim yorup yorup Bazen de şerri hayra yorup gideceğim... Gezeceğim hep teker teker, gurup gurup... Öğreteceğim ilmi-bilimi gurup kurup; Uyursam eğer ilimde, etimi burup Uyandırıp durup... Okuyup gideceğim... Merde mertçe varıp, nâmertten hesap sorup Bazen uçup, bazen koşup, bazen oturup Düşünüp düşünüp, sonucu hayra yorup Ve şerden bile hayrı bulup gideceğim... AğlayacaK ALİ haline, deliler gibi yas tutup Özümden gözüme seller gibi yaş tutup Acıkan ruhuma aşk aşından aşk tutup Letâife doldurup, doyup gideceğim... |