KAPANMIŞ MEYHANELER
Ne kaldıysa içimde sana anlatmak için;
Felekten birgün çalıp iki tek atmak için; Gözlerine bakarak, dizinde yatmak için; Dolaştım Ankara’yı kapanmış meyhaneler… Son gelen baharıma seni dolduracaktım; Beklenen şarkıları son kez çaldıracaktım; Bu gece şerefine kadeh kaldıracaktım; Dolaştım Ankara’yı kapanmış meyhaneler… Senden sonra kalbimde kaybolan umut gibi; Yokluğunda her sabah kararan bulut gibi; Yokluğuna bir nişan sanki bir kanıt gibi; Dolaştım Ankara’yı kapanmış meyhaneler… Gönlümüzce masayı açsaydık ne olurdu? Hasretin gölgesinden kaçsaydık ne olurdu? El-ele tutuşarak içseydik ne olurdu? Dolaştım Ankara’yı kapanmış meyhaneler… Bitmeyen aşkımızın dahası var sevgilim; Merhabanın arkası yine mi kar sevgilim; Kaç kez çaldım saymadım kapı duvar sevgilim; Dolaştım Ankara’yı kapanmış meyhaneler… Kapatmak mümkün değil bu sevda yarasını; Nasıl özledim bilsen Kalecik Karasını; Benden bu kadar yarim, sen getir arkasını; Dolaştım Ankara’yı kapanmış meyhaneler… Sen mavi gecelerin kızıla dönen süsü; Sen gönlüme yazılmış bitmez aşkın öyküsü; Sen beyaz duvakların kara sevda türküsü; Dolaştım Ankara’yı kapanmış meyhaneler… Gözlerime bakarak suçlayıp durma beni; Hoşçakal sözleriyle bir daha vurma beni; Ne olur otur biraz bu defa kırma beni; Dolaştım Ankara’yı kapanmış meyhaneler… Ali ALTINLI – 20.09.2019 Saat: 20:46 |