BİL ARTIK
Kadehinde mey değil bir masumun göz yaşı
İstediğin kadar iç çatladı sabrın taşı Çalınmış tebessümü çatılı kalmış kaşı Kestiğin bu rolleri yemiyorum bil artık Egonu doyuracak oyunlarında yokum Bütün açlıklarım a yorgunluklarla tokum Seninle tükenirken sensizlikler de çokum Sana haklarım helal demiyorum bil artık Bir hiçler de tükendi sevda dağarcıklar ım Ne yazık ki uğruna siyah zülfü aklarım Haykırırken öfkemi nefretimi saklarım Kelimelere yazık sana dilim lal artık Düşünemedin mi sen ekersen biçeceksin Kaçışı yok ecelin şerbetin içeceksin Sırat köprüsü derler mutlaka geçeceksin Anlıyorum ki sana sessizliğim zul artık MERYEMCE Çok hızlı akar zaman, bakmışsın geldik sona Ne dertli bir kul muşum, veda ederken güne Benim gözüm de bittin, ne deyim daha sana Vuslatsız hülyalara, dönüp dönüp dal artık.................Aşık Lüzumsuz sonsuz teşekkürler değerli kaleme efendim |