Hadi Saki...Düş tarlalarında yolunu kaybetmiş Gün indi gül beden bahçesine Kaç yatağın kokusu sindi meşk ederken dördün tepemizde Küçük küçük göçüp gittik, şafak tımar etmeden önce -Artık biz aşkı anla/t/mayız, aşk bizi anla/t/madığı sürece- Hadi saki doldur Bak bitti yine(!) Yoksa! Boş şişede bükülür seherin gün yayı Gönlüm güzey, almaz en parlak olsa da ışığı Hadi getir! Getir, zehir zıkkım olası şarabı Sıkıntılı bir sevda darasına düşmek nedir bilirsin Belli, sen çok dinlemişsin yarası aşktan olanı Her şey gözlerinin karası Hadi saki, hadi be... Ne kadar çok dol/durur/san o kadar çabuk boşalır Yok be saki kadeh değil içim Kaç mey eder bu yaranın ilacı Doldur, doldur, doldur nereye kadar Ah be saki! Bak sen şişeleri boşalttıkça keyifleniyorsun Yüzünde tebessüm beliriyor nafakanı çıkarıyorsun Ben boş/k/alanları doldurdukça kederleniyorum Yüzümde mimikler kırılıyor afakanları çağırıyorum Nasıl bir tezat bu Hangimiz daha kârlı Hani diyorum ufaktan bir şarkı Hani çalardın da kapattırırdım ya onu çal bee Onu çal... Şarabın sarhoş edemiyor, nasılsa o şarkı beni darma duman ediyor Onu çal... Tıpkı kalbimin çalındığı gibi işte o şarkı "Onu benden siz aldınız Onu benden siz çaldınız Şimdi yalnız bıraktınız İstanbul sokakları " Unutup, unutup hatırasını yaşadığım Hani yan masalar bıkardı da sen, ben birde o bıkmazdık Şarkılarda mı bizden bıktı be saki Ya da biz çok sevdiğimiz için bıktırdık bu aşkı Çok sevdiğimiz için mi bıktırdık? Hadi saki Hadi doldur şarabı |
Duygusal şiirinizi severek ve haz duyarak defalarca okudum...
Sunulan Şiir çok İYİ…
.................................. Saygı ve Selamlar..