KAPANMAYAN YARAMSIN
Artık sensiz tükendim artık sensiz yorgunum;
Kapanmayan yaramsın, kana doymuş gözlerim… Beynimdeki hücrede, konuş diyen sorgunum; Bu yüzden adam olmaz, hep asılmış yüzlerim; Kapanmayan yaramsın, kana doymuş gözlerim… Sormadan bir telaşla giderken misafirler; Her vedadan sonrası, tükenir umutlarım; Sensizliğe and içer şimdi bütün şehirler; Kırılır kırk yerinden, açarken kanatlarım; Her vedadan sonrası, tükenir umutlarım… Söyleyecek söz biter kelimeler tükenir; Konuşsam suçlu benim konuşmasam kabahat; Çıkar hançer kınından yeni baştan bilenir; Şimdi hicran yosması efkar giyinir kat kat; Konuşsam suçlu benim konuşmasam kabahat… Yeni doğan güneşe hayaller bağlamadım; Yaramızı görenler eksik etmez tuzumu; Yere düştüm, yıkıldım, yine de ağlamadım; Yani mevsim o mevsim hasrette bağbozumu; Yaramızı görenler, eksik etmez tuzumu… Simdi susma düş kızı, çalan şarkıyı dinle; Nakarat mısraların her tekrarı, siyahım; Gülüşler resimlerde tutsak kaldı yeminle; Bu yüzden çile çeker dilimdeki eyvahım; Nakarat mısraların her tekrarı, siyahım… Hangi kurt tövbe eder gariban yarasında; Hangi hekim dermanı kaleminde bekletir; Sahipsiz dudaklarım, Kalecik Karasında; Yıkmasa da kadehler, diz üstü emekletir; Hangi hekim dermanı kaleminde bekletir… Ali ALTINLI – 05.09.2019 Saat: 23:57 |