ellerin ve parmakların
kuşlar gibi gökyüzüne uzanır
o gülüş o tendeki güneş renkleri

sanki
güzelliğini uykusundan uyandırırım
bir çiçeğin yağmura gülmesi gibi neşeli

denizin
kıyısı bu kırmızı dudak payın
martı gibi üzerinden uçup dokunurum tatlılığına

ve bana derin bakan gözlerinin kuytularında
seni ararım gecenin beyaz sessizliğine inat
heyecanlı bir uyku bu aşkın, saçlarından öperim boyuna

yokluğun içimi acıtan tatlı bir bakıştır
bin parçaya ayrılır hasretin ve suskunluğun
bin kere uzak olsan da bana yenide seni özlerim

aşkın kılıçlarını unutmuş zafer bakışı
tüm benliğimi sana harcayan bir ateş bu yokluğun
onurumu kaybettiğim günden beri sende ararım gülüş günlerimi

o sesin ruhumu uyandırır
kuşların özgürlükleri gibi cıvıl cıvıl
seninle büyür senim tutku gibi beni sana götürür

ellerin ve parmakların
ruhuma ve yüreğime iyi gelen düş dokunuşu
ve türkü gibi gözlerin türkü gibi bakışların

dünyamı aydınlatan duygu hükümdarlığı sanki
kelebeğin uçuşu gibi sevgin ve gülüş tatlılığın
sana bakmak suya bakmak gibi gökyüzünden yağmuru kıskanmak



sevgili
seni sevmek rüya değil
cesarettir.