AĞUSTOSUN GEÇKİN MİZACI...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ‘’Şahadete namzet, atılgan ve cesur bir ömür geçirdim.’’ (A. Karacan) Coşkumun söndüğü bir satır aralığı: Ağustos’un geçkin mizacı şiir dileniyor Tanrıdan. Nasıl bir gamsa artık Gâvur icadı bin bir yeis ile savsaklandığım Tümden gelen hezeyan Bir maruzata denk. Mavi’nin müşkülünü giyindim ansızın Soyut bir gölgeye de teessüflerimi sundum. Aklımın parmaklıklarında Deli bir turna olmayı diledim usulca Dilimledim de yüreğimi. Azat ettim sevgiyi peyderpey Boy ölçüştüğüm kara iklimde Bir seyise özendim Bir de yetimliğin kalibresi Sudan sebeplerle tırtıklanan gölgeme Peşkeş çektim geceyi Batılında bir kazanım Azmettiren hep mi sevgi ve hasretti? Sonrasını unutan bir fani; Başlamamış olmayı nasıl nasıl da dilerdi. Azabın öykündüğü sitem; Siteme gölge düşüren mevsim Koyu bir hüzünle içime çektiğim Telef olmuş benliğim Laçka bir sevda Aşkla yıkanmış her lahzada Somurtuk imge Koyultur da koyultur ömrü Sefasını süren mukaddes cüssesi seyrin Akla ırak tebessüm elbette Elimin tersiyle ittiğim şanslı feleğim Neredesin, neredesin sevdiceğim? Kıyameti çağrıştıran şu melun sessizlik Saltanatı yüreğin sadece günlük bir özenti mi? İhya edilesi pervasız kelimeler Bata çıka yürümekle ölmek de eş değer. Şimdi müzmin bir acıyı basıp da tevekkülle Yığıldığım hicranın perde arkası Ayrımcı bir müebbet genç irisi söylemler Zanların tutukladığı bedenler. Şerrine lanet okuduğum iblis Aşk iken teyakkuzda bu nasıl perhiz? İklimle izdivacı günü birlik kaygılarda Severek savrulduğum karanlık dehliz Elbet rükû edecek ömrün kalan yitiminde. |
Var olsun, ilelebet yaşasın, şiiriniz ve duygularınız…
Tebrik ederim…
.................................................... Saygı ve selamlar..