ŞAİR OLMADIĞIMI DA YAZSINLAR...Karsız bir sabahın özlemi var içimde Mevsimi kayıp bir de şiir yazmanın hikmeti. Aşkı telaffuz etsem hece hece Yazmaya meyyal bir günce aslında Hiç yaşanmamışlığın meşrebi. Kavruk tadında ölümün ve öfkenin Serlerin yıkılmış şehrin surlarında Kelaynak kuşlarına özenen bir minvalde Göğün aşkla kesiştiği o bıçkın noktada. Pejmürde deyişler Ve yol yorgunu düşler Karaya ak diyen bir zihniyet Yasına müdahil hücrelerimde Konakladığım her gece Aslında ölü bir şiir yazmadan öldürdüğüm Öldüğüm günü unuttuğum Yeniden kim bilir kaç kere doğduğum… Yılkı atları var mesela Yılmış ölümlülerin meşrebi nasıl ki geniş… Bir de geviş getiren mağdur hezeyan Günü kürediğim Aşkı kardığım Sözcüklerin tıpasını kaybedip Sözcük okyanusunda boğulduğum… Ölümün de hayırlısı, Sanrıların da belası gizem ve gerçek Kâbusların yetisi sonlanmadan Ah, bir uyansam geceyi devirip de tinimde Aşka kazık kakan şehvetin Oynaştığı gölgelerden İyi ki uzağım gün ve gece Görüp göreceğime binaen Satırları sıvazlayıp Bol oksijenli bir şiirde unutulmuşluğuma Gıpta ettiğim bir cenaze evinde… Uyruğu olmayan acıların da donatısı Kambersiz düğün misali Yatak döşek imgeler Sağalttığım her renkle oynaşan bunca hecede Yenik düşmüşlüğüm İnsanlık denen muhaberede. Aşka tok gözlü kimisi Belki de ruhani bir ıstırap Aşkın ve özlemin düşerken üstüme gölgesi Yana yakıla yaşamak neymiş? Neymiş aşka toz kondurmadığımız Mazinin cinaslı kafiyesi Elbette yoktan var eden sadece Yaratan Güneşin gözlerinde ahmakıslatan bir serzeniş. Günü kapatırken hecelediğim her kelime Aşkla yıkadığım sözcükler Ve aşka hitap ettiğim Ömrün penceresinde asla batmayan bir güneş. Kâfir imgeler tehdit ederken sevgiyi Bir de ıslak yüreklerin yongası her muhalif düş Pergeli sapladığım merkezi mevsimin Yandan yana seğirten her hece Aşkın ibrazı aşk ile Hazan mevsimi nasıl ki yakın geceye Ağustos düşmeden gözünden Tanrının Eylüle set çektiğim bir matem. Irak bildiğim gözlerden Yine de nazarın büyüsünde Elden ayaktan düşen bir şiiri Kundaklarken marazi düşlerle Elyaf bebeklerin hıçkırığı Göğün kaportası yoksun artık renklerin hicvinden Renklerin seviştiği her gölgede Sudan sebeplerle irkildiğim Matemin penceresinde iri bir düş kuşu… Kuşun bulutlara dokunan kanatlarında Billur yüreğin atışı gözlenir elbette aşkın titrinde Tema’sı yorgun bir düş ayan beyan Temas ettiği hangi imgeyse Başım sonunda erdi işte göğün en tepesine Şen sesiyle meleklerin Sektiğim hece hece. Matemle yıkasınlar beni ve de gömsünler Şair olmadığımı da yazsınlar Son yazdığım şiirin son dizesine Ve sadece kuru bir elveda, Düşerken şiirden tutsunlar elinden Şiirin ve yüreğimin Daha da kanamadan içimde saklı gizemim. |
İlk emir OKU ile başlar…
Şiirler okunacak güzellikte…
......................................... Saygı ve selamlar..