4
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
720
Okunma
Kaz Dağları’nda Siyanürle altın aranırken ölen şiirler...
-------------------------
Ağaç, zerdüşün gözbebekleri
Yağmur her annenin kıblesi
mavi bir iguana boncuğu her çocuk
ayaklarınızın altından çekilen toprak
ve bir yurt daha vermez o kıyamet
Ya ekmek ya siyanür
yüzümüz iguana ceseti
solan günümüze düşen ay
kesin bir kan kesiği
Invasion ..
Uyandığınız da
orda bir dağ
üstünüzde güneş
ve su
külün
ortasında çıplak
Sen ben biz onlar
arada soru işareti
İşte beyinomurilik kırılması
ya ekmek ya Sodyum Siyanit
biraz epidermi
gerisi
KELİME-İ SADET
Ne vakit acıya yaslansam
bulutları yasak o ülkenin
düşünme, konuşma, ve hatta
gözlerinin ardına bakma
Bir daha gelme dolunay
bu sefer kavga da kurt’u oynamam
muamma birilerinin eli
dişi yılanın regl’ı zehirdir
Ansızın
her canlı aynı yaşı döker
hadi Tabiat Ana evlen tanrıyla
Dehşetle kaçışan polenlerin
sesizlikle süpürülen gece yarısı dudakları
parmak izleri oluşturuyor korkular
ormanın kan kardeşi rüzgar
İzafeten dokuz renkti gök kuşağı
Nahorada’lar saklı on üçüncü meridyen de *
Apokaliptika’nın Çığlığı var haala...
CC_
5.0
100% (5)