Son Şehirbir çiy tanesinde yıkandım bu sabah eşkıya bakışı sol elim… nice şiirler yangını sağ elim… nice aşklar mağlubu dudaklarım… yolculuklar delisi ah o üzgün kalbim… şehrinden kovuluşumun ikinci yüzyılı fresk parçalayan bir nara attım istasyonda/ sen duy diye peşime bumeranglar düştü gözlerinden imal/ çeliğine kokun karışmış… ama bir bankta uyandım bu sabah en işlek meydanında vuruldum şehrin/ sen gör diye çarşıda bıçaklandım bursa işi yazıyordu üzerinde tam da bolu lokantasının önünden geçiyordum ezan okunuyordu/ ikindi gözlerini aradım, orada öleyim dedim haber saldım/ sen bil diye duyurmadılar biliyorum bir çiy tanesinde yıkandım bu sabah silinmesin istedim göğsümdeki dudak izin soluğunun buğusu bitmesin diledim saçlarımdan kara gözlerin gitmesin adımlarımdan gülüşünü duydum son kez şakacı sesin kulağımda… “what do you do… yattı uyudu…” uyudum… Ali K. TANYILDIZ |
(istilası aşk...istilası yokluk olur...
bir şehrin tarihi banklarında gizlidir...
ve bu tarihi en iyi gece sabahlayanlar okur...)