Ölüm
Ölüm de baki değil o da gelip geçici
Azrail hedefini hep on ikiden vurur Ancak iradi değil Hak emriyle seçici Hayat ölümle vardır aynı mekanda durur Dünyaya fani deriz kimi zaman hırpani İnsan insanın kurdu ve dahi acımasız Azrail’e kızmak mı bu nasıl iştir yani Ölüm öyle bir şiir hayat kalır umarsız Issızlık bestesini hangi bestekâr çalar Dudak kurur el düşer bakışlar kayıp gider Dikenli bir çalıdır hücreleri parçalar Nefes tamam olunca Azrail merhaba der Ölüm de yaratılmış onun da hayatı var Azrail’in elinde dört yanı keskin kılıç Ölüm öyle bir ahval bir adı hayat savar Hayatı kesip biçen emir kulu dalkılıç Ölüm ki çekip gider defneder kendisini Azrail’in dilinden hangi mezarcı anlar Ancak ölüm temizler faniliğin isini Ölümle arşınlanır kırık dökük zamanlar Bir çukurun başına dikilir hece taşı Hüzün tütsülü anlar talkın verilir kula Ölüm eskimez yeni asla bilinmez yaşı Bakmaz unvana sana ve de paraya pula... Ankara,3 Temmuz 2019 İbrahim Kilik |