KARA GÜNMÜŞ ADISıcacık bakışların parlattığı siyah gözlere ben nasıl söyleyeceğim Işığını söndür bu dünya karanlık demeyi Ben körlüğe mahkum bırakmayı hangi anadan öğrendim? Yüreğim olmuş vicdansız Oysa anlatmışlardı çiçeği burnundan zorla alınmış teyzeler Bazıları doğarmış kansız Yokluğu kara güne bağlamışlar Gelen gün giden gün O, bu, şu Bir yaşı var anlamaya iki zeytinle üç kalbi bir tutan Ama yaş bu uzadıkça büyümeyen Her günün sabrının taşırdığı bir gecesi var Hükmü giydirir gözlere bir şeffaf örtüyü Sabaha kadar örter sesini Baba kapısına kapatır buğulu gözleri Her şeyin tatlı bir adı var Tarif edilmez akşam saatleri gibi Gizli kaçamak gördüğün bir çift gözün Günlerce anlatılması Yıllarca saklanmış Aldatılması Gönül paraya kondu konulalı Kara gün kağıt üzerindeki rakama ağladı Nerede sevişmiş güneşin aya verdiği mutluluk ateşi O günleri bir gün mü Bir gün mü böyle silip geçecekti Ayrılık neden yenik düşerdi Çıkmayan şafak nabzına Kara gün demeselerdi Korkuya boyanır mıydı yüzüm Bu kadar Bu kadar açılır mıydı bu ten Soluk rengi öğrenmiş oldum Çok geldi Kara günler diye andığımız gençlik pişmanlığı Şu ağızım Edip eylediğim neyin küfrünü kusar oldu bu sabahlara Yaratılmış bir duyguyu gömmek nedir bir başkasına teslim edip orda öylece Öksüz bıraktığım kalbime Ben ne diyeceğim? Bu gamsızlık bu yaşımda ben kimden öğrendim? |
Çok güzel ve duygusal bir şiir okudum, yüreğinize sağlık…
Şiir yeni bir yaşamdır…
...........................................Selam ve saygılarla..