GÖNÜLÇELENBir köşeye oturup Yine seni hatırlayacağım. Yazmak vuslata dair olunca Açılacak tüm kapılar Gönlümde güller, Tomurcuklar patlayacak. Biliyorum en narin mısralar bile O ikircikli ruha dokunamayacak Gönül çelemeyecek biliyorum. Bir bebeğin ağzına yapışan Bir ıslak emzik gibi Rahatlatacak beni o güzelim anılar. Ağını muntazam ören bir örümceğin Adımları gibi mahir Her bir kelimeye bin anlam yükleyip Yine kapına varacağım. Ve ben ne desem de Sen bir ağaç gibi ulu Durup bakacaksın dallarını eğip. Mutluluğu arayanlar için bir tarif vereceğim Başında ve sonunda bir tutam yalnızlık olacak Bir tutam gözyaşı, bir tutam umut Bolca kahkaha ve sonra geride kalan Kırık bir kalp, dibi tutmuş bir hüzün. Bir kaç damla anıyı da ekleyip menüye Öylece açılabilirsin engine. Vira bismillah çekip mısralar boyu Yol alabilirsin sahici. Senin çatlamış dudaklarında Son bulacak umarım Dizdiğim mısralar bize dair Gözlerini açıp kapayınca Bir bakacaksın ki Bir fotoğraf karesinden kalmış Bize dair yarım kalmış bir mutluluk. Ve biliyorum ben bu filmin sonunu Açılan o yaraya derman olamayacak En acısından ve en tatlısından ilaçlar Kelimelere tuhaf anlamlar yükleyerek Çıkacağım karşına. Seni yitirmenin acısını mısralardan çıkaracağım. Anlatacağım hiç durmadan Kelimelere latif anlamlar yükleyerek Hiç olmadığım kadar mutlu Sana dair beyaz yapraklar düşürerek. Suyu çekilmiş mısralarda bulacaksın Ve ben özlemle seni yudumlarken Kelimelere mecaz anlamlar yüklemiş Nice kaleler düşürmüş olacağım. Leylekler bu baharda erken geldiler. Kırlangıçlar yine derede Suyla, çamurla haşır neşir Güzel insan Selahattin Terlemez Yitip gitmiş bu arada Felek tekerimize çomak sokarken Dostumuz da sesiz sedasız Meçhule basmış yelken. Merak ettiysen söyleyeyim Henüz yuvadan düşmedi o yavru leylek Laleler soldu o kadar Onların yerini elvan çiçekler aldı. Ey vefasız! dedi gaipten bir ses Yuvadan düşen kalp bu kez Mecnunun kalbi olmasaydı. Sitemlerim sana dokunur mu? Yuvadan düşen kalp bu kez Leyla’nın kalbi olur mu? Yine gaipten bir ses! Ol vefasızla yola çıkılmaz. Neyse, pilavdan dönenin aşığı kırılsın. |