kök boya.. öykümü çıkardım eksiğimin detaylarından iğne,iplikle ironi yaptı ’bensiz bir hiçsin’ diye ! hâlbuki yalnızlığın içinde a’sudeyle b’akan dinginlik vardı şairin ânlık yanılsaması rüyanın yarısıyla lekesiz zaaf örtüsünde kaldı ama kimsesiz kimseler kinayesi teğet çizimli imâyı üstüne almadı eşsiz yazılan güfteler sonuydu baharın vuslatsız sürgünlere meyilli fermanlar imzalanırdı inziva duvarının alnına vakitsiz sabrı bayramın ağusu kahır parmaklığına zincir özlemi kim çalar ezan saatinde zamane takviminde eprimiş mi sevenlerin miadı helâlin nezdinde pejmurdesi kara çalı giysisiymiş görünmüş el falında -’mutlu bayramsız’ şiirleri satarken bühtan pazarında Ki umarı kök boyaları erken kalkar zamanın uçsuz yolculuğuna epik sevdanın yaralarını ararken dudak izini sürer firkate habersiz bulutları saklar kopkoyu allarının çeşnisine ayrılığın rengini seda-i ikram eder göğün katsız zirvesine sonra ! kana’kana haşrolur kökleriyle ebediyete... .. |