karınca.. tutkumun mihengine değmiş şafağımın doğuşuna vesile olduğunu sanıp yanıldığım yârin sineme lehimi çürük karanfiller ufuneti sevdiğinden azade yüreğinin hoyrat çarpıntısında dökülmüş inanç kabının dibinde bir kaç kırıntı kalmıştı karıncalara bıraktım zerre-i vefakârını yapmacıklı sözlerden duâlar çıkarırdı teselliye mani diye geceye yuvanın örtüsünde yüksünmeden taşıdığı gurbetinin izleri vardı küçük insanların göremeyeceği duygular haritası çizimleri göz-göz korunaklı karınca kentinin iç sesinde saklıydı toprağın özüyle karışıp nemini bıraktığı ambere kokusunu verirdi karınca binlerce minik öyküler tümlüğünde labirentler yeraltı dehliz sanatının şahikasına zihni çerçeve çizerdi keşf-i âlemi bedenine almış ama-pertavsıza meyletme diyordu,insana parmak uçlarıyla gözlerini silen ana karıncanın kederi güneşe yön vermekti Ki bahar taşmıştı yuvasından karıncaların ivedi eylemleri s/ezemezdi ihtimâlleri bir askısı sığmamıştı omzuna beyaz kısa pantalonu yaşlı çocuğun genişçe bahçenin anlamsız gölgesinde kurumuş bir dal parçası bozuverdi sakinliğini gözlerinin ve şiirin başından ödünç aldı hoyratlığı ellerinin arasına uymamıştı kimbilir ? oyunu yarım kaldı sanmıştı- sivri bir taş buldu ve yuvaya-vurdu vurdu yıkıldı yolları odaları perişandı karıncalar ve larvaları kaçıştılar gidemedikleri yerlere kadar birkaç gün sonra kimsecikler yoktu karınca yuvasında bir başka yere mi göç etmişlerdi kalanlarıyla ! çocuğun üzünçü minik yüreğini sarmıştı yıllar geçti ama hiç unutamadı yaptıklarını O muzur evlât ki biraz büyümüş elindeki itirafçı kalem bağrına saplanmıştı hem ibret-i âlemden hem bu ’karınca’ şiirinden / kaçamazdı... .. |
HARİKA BİR ŞİİR EMEĞİNİZE YÜREĞİNİZE SAĞLIK...
Gönlüne sağlık...
_______________________________Saygı ve selamlar..