DURMA, KIMILDA BE BEŞER !
Durma, kımılda be beşer! Bir atalet bin belâdır…!
Cezbe-i mah ile bile cûşup duran bin deryâdır…! Medd-û cezr’ledir o cûşe; eh, o cûşe irtifâdır… Arş dahi aşkla a’lâdır, hûşedir, çün, dört köşedir. (!...) Dört köşedir Arş, aşkından; hatta son dem sekiz köşe, (!) Arş’tır bu, döner tavrından; şavkıyla ne biçim cûşe…!... Cûşer de cûşer mavrından, döner her dem uçan kuşa; İçi şu dem her dem hûşe ve cûşe olan hayrettir!... Müstevâ kılmış Arş’ı Hakk, hem onsekizbin hemzemîn; Ey beşer, hemzemîne bak! Geçilir ânında en emîn; Kazadır kaza yapmamak, onun için kılınır temkîn; Temkînli olmak muhakkak Hakk’a ermeğe sebebtir. Bundan gerek öze elvân, içinde yedi renk nihân!... İç içe hepsi ak için; Hakk için tam ahenk cihân; Ak nûrdur, ışktır aşk için, gayri ayân olur nihân Ve dahi ilm, aşk… hep ayân; uyan, bu yed-i kudrettir!... Hep aşkıyladır bu yedi; gider gayri leyli hemân; Mükemmel nûrdur yedi, vermez bin leyliye emân; Kıvâm bulmak gerek, ha yedi belâ, ha yedi elvân…! Telvîn edilse bil emân, belki temkîne sebebtir!... Var naz eyle niyâz ile, erdirir makâm-ı naza; ALİ, aşkla niyâz eyle, uğramazsın i’tirâza; İ’tirâz gafletten gele, herkes bunu bile, yaza… Niyâz eden uyanıksa, bu imtiyâza sebebtir. |
İlhamınız coşkulu, gönlünüz heyecanlanmış…
.................................................... Saygı ve selamlar..