TERK ETTİN BENİ
Seviyorum dedin, hemde bir ömür
Üç beş ay geçmeden, terk ettin beni Ben seni sevmiştim gözleri kömür Şu hasret derdine, gark ettin beni Sen ki ayrılığı, bulup seçmiştin Tertemiz sevgiden bile kaçmıştın Öylesine yoldan, bakıp geçmiştin Görsende sonradan, fark ettin beni Bu yaptığın, çok gidiyor ağrıma Bundan gayrı, daha gelme, çağrıma Özlem çiçeğini, dikip bağrıma Onulmaz hicrana, zerk ettin beni Nasılda sevmiştim, bin bir haz ile Haykırdım adını, hoş avaz ile Bağladın kendine, cilve naz ile Etrafında dönen, çark ettin beni Bize günah olan, sanaysa mübah Sayende olmuşum, zavallı, bedbah Uzun geceler de, gelmiyor sabah Dertlere bir duvar, hark ettin beni Her şey bak ortada, söze ne gerek Bırakıp da gittin, hem de gülerek Acılara, bent olurken, bu yürek Kale suru gibi, berk ettin beni Lüzumsuz diyor ki, bunun meali Seni de görürüz, insanlık hali Verimsiz ve çorak, tarla misali Gözden çıkararak, herk ettin beni SADIK DAĞDEVİREN Aşık Lüzumsuz ETEK YAZILARI GARK: Boğulmak, batmak ZERK: İtim, güçlük, üzüntü, ezinç HİCRAN: 1. Bir yerden veya bir kimseden ayrılma, ayrılık. 2. Ayrılığın neden olduğu onulmaz acı: HARK: Hendek BERK: Sert, katı, sağlam HERK: Sürüldükten sonra, bir yıl ekilmeyen, nasaba vırakılan toprak |
Bundan gayrı, daha gelme, çağrıma
Özlem çiçeğini, dikip bağrıma
Onulmaz hicrana, zerk ettin beni
Nasılda sevmiştim, bin bir haz ile
Haykırdım adını, hoş avaz ile
Bağladın kendine, cilve naz ile
Etrafında dönen, çark ettin beni
Güzel bir şiir okudum şairimi kutluyorum...