AZ BERİ GELSen benim aşkında gül kuruttuğum yazımsın, Sen benim ciğerime sığmayan nefesim… Az beri gel, Onca kış büyüttüğüm masallarım var. Ağlamadıklarım; Sana ayırdığım gözyaşlarım var. Turnalar bize doğru geliyor, Az beri gel. Bak, bu kaleme sığmayan hasretin, Bu, damlarımda gezen gurbetindir. Bak bu duvarda asılı duran mavilik; Senin için sakladım gökyüzünü Ve senin için bekletiyorum sılayı göğsümde. Az beri gel; Alnında bir buseye sıkıştırdığım sevgin, Tadılmamış hayallerim var senin için. Saklambaç oynamak gibi izbelerinde, Kırlarda çiğdem toplamak gibi, Mesela bir bayram namazında saçını okşamak, “Oğlum” demek gibi… Ne gün gecenin sessizliğinde kalsam seninle Gözlerinin rengini hatırlamamak gibi kabahatlerim de var. Daha çok sustuklarımı, Yahut susturulduklarımı hatırlamak, Azad ettiğim çığlıklarıma pişman olmak gibi… Kustukça kustum kendimi geceye. Her şeyin içinde bir tutam nedamet; “Doğmasam, Kızılca akşamlar, kırık kanatlar; Bölük pörçük umutlar yaşamazdım” Az beri gel, Her şeyi anlatacağım sana. Uykunu bölmeden gel, Oyundan kalmadan gel, Sevdiğin hiçbir şeyi bırakmadan gel… Az beri gel, Biraz seveceğim seni… Sen benim aşkında gül kuruttuğum yazımsın, Sen benim ciğerime sığmayan nefesim… |
Yüreğine emeğine sağlık
_______________________________Selamlar