KUTLU VAKTİN ŞAFAĞINDAYIZŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Ramazanın arefesinde olduğumuz bu vakitte bir aç canavar iştahıyla yaklaşanların yanında içten içe kaynayan ve kendilerini yem konumuna getiren beceriksiz ,kişiliksiz,hedefsiz,geleceği şahsında kilitleyenlerin teşkil ettiği coğrafya da kahrını kusanların zehrinde şifa arayan...
Kutlu vaktin şafağındayız Zifiri karanlık perçinlenmiş gibi Tan ve alaca kızıl en düşük modunda Siyah bir zar perdelemiş ufku Kahır yüklü gecenin sabahındayız Işık okları deliyor siyah perdeyi Karanlık kırık dökük düşüyor alaca kızıla Tan beyaz gelinlik giyinmiş soyunmuş grilikten Müjdeler yüklü ışığın saçağındayız Yıldızlar ağır ağır kayıyor yörüngeden Dalga dalga sıcaklığı ısıtıyor güneşin Gündoğdu gibi dönüyor çarpıyor yürekler Aydınlık yarınların kucağındayız Ellerde kelepçe ayaklarda pranga Sonuna kadar kapıları açılmış zindanların Fikir tepelerinde düşe kalka tırmanmak Dişle tırnakla zirveye çıkmak zorundayız Her kıtada her mevsimde her yerde Laburatuvarlar virüs enjekte etmekte Ateşten çember sarmalamış hayatı Yara yara kıra kıra geçmekle imtihandayız İçten derinleşen yara kabuk bağlamaz gibi Neşteri vuranlar uyutur uyandırmazlar Ameliyat masasına yatanlar nedense kalkmazlar Hep kendisi için kendine olanların alanındayız Kendi kendini sokarmış sıkışınca akrep Hedef kalmayınca hedef olur kendi içinden O zaman sarsılır zulüm binası temelinden Gayya kuyusuna yuvarlanır tutulmaz elinden Ay yıl değil belki gün saat saymaktayız Bu coğrafya İbrahim,Musa, İsa’dan miras günümüze Taif bend oldu tutamadı ışık selini son defa Kızıldeniz yol verdi Nil bereket Fırat Dicle’den vefa Kaç kez yıkıldı yeniden yeniden oldu inşa Bu yolda kalan işaretlere hep uymaktayız Bekliyoruz ufukta doğacak güneş doğduğu gün Bitecek ruhuma çıkan zorlu sürgün İstikbalimle zifafı çağıran kanlı düğün Az kaldı az kaldı değil yarın belki bugün Uyuyan devin homurtusunu duymaktayız Ayağa kalkmasına günler gün saymaktayız 02--05--2019 |
Söylemek kolay, kolayı söylemek güzel.
Güzel olmayan ve söylenmeyen ise; karşımızda zannedilenin içimizde bir paslı çivi gibi beynimize ve yüreğimize saplanmışlığıdır.
Ne zaman çırpınsak pası ile daha çok zehirleniyoruz.
Bunlar içten sökülmeyince daha çok sekerat narası atarız.
İnşaAllah Rabbim Kurtarır.
Duyarlılığınıza ve usta kaleminize tebrikler.
sevenol tarafından 6/11/2019 6:29:50 PM zamanında düzenlenmiştir.
sevenol tarafından 6/11/2019 6:31:01 PM zamanında düzenlenmiştir.