AYDINLIĞI BEKLERKENŞiirin hikayesini görmek için tıklayın karanlık gecenin sabahında sisli güneşle uyanırken
yeniden kabuğuna çekilerek umuda sarılmak ve aydınlık güneşin doğuşunu beklemek... Karanlıklarla boğuştum aydınlığı beklerken Mevzi almıştı gölgeler karartılar belirsiz şekiller Kötü rüyalarla uyanırım her gece saç baş yolarak Sabır sütunları üstüne kurmuştum hayat çadırımı Ne fırtınalar geçirdim ne tufanlar yaşadım Yalnızlık sığınağında boşalıp boşalıp dolarak Hayaller kurardım gök kuşağı dolanmış Zaman durgun saat durgundu her şafak vakti Tan gri bir çarşafa bürünürdü yüzünü saklayarak Oysa beklenti içindeydim eriyen kardan damlayarak Damlalar ki birikti göl oldu bir gün nehir bir gün deniz Tohum ekilmiş umut tarlamı açtım sınır belirtmeden Gülümsüyordu rüyada peri kızları her gece Artık saatler çalışıyor zaman işliyor tan açıyordu yüzünü Renk renk çiçekler güllerle gülümsüyordu bahar sabahına Ve beklenen güneş ufukta umut dolu müjde yüklüydü Derken ışığı sadece kerahet vaktinde düştü üstüme Ben mi yoksa yaptıklarım yoksa zaman mı ayıplıydı Sanki geçmişe gebeydi gelecek ketum mazi kucağında Bir deprem geçirdi ruhum dağ başında yer altında Gözlerimi açtım bahtsız neslimin kara bahtında Hasretini çekmiyorum soğan acımsı karanlıkların Özlemini unuttum kerahet vaktine mahkum aydınlığın Yine yalnızlık sığınağına çekildim yalınız olarak Yarınlar için kendisiyle buluşup özüyle dolarak Yeniden bekledim kutlu şafağın sabahını umutla kalarak 23--02--2019 |