TORTU
Kabul ediyorsun önce ...
Oturup bir noktada gözlerinin girdabında boğulmayı bekliyorsun ... İçten içe derin isyanların külfeti yükleniyor zihnine... ’Asıl ’ dediğinin mecazını yahut gizli öznesini hazmetmeye çalışıyorsun... Yakarış suskunluğu, Pes etme mahmurluğu, İnceden bir göz yağmuru Elenmiş hüzün tortusu iniyor yüreğine... Adım takati gelmiyor bükülmüş dizlerine Yorgunluk zafiyetinden değil elbette İki kolun dostluğu düşer bedenine Sil artık yüzünü dostun ellerinle ... Yine döneceksin keder mabedine İşte kimseden sorma neden, niye Alışık olduğum de Geçilesi bir köprünün son merdiveninde ... Aybüke |
Harika idi