SÖZ ÖLDÜRÜR YAR
Kursun bile, giremezmiş, yüreğe
Aşığına bakan, göz öldürür yâr Gözlerin kamaşır, baksan çerağa İçin için yakan, köz öldürür yâr Sevilendir elbet, her zaman ranan Sen de onun için, Yusuf’u, Kenan Asılsız laflara, kanarsa canan Bir yiğidi yalan, söz öldürür yâr Araya kıskançlık, nifak girerse Bu tavırlar, aşığını, yorarsa Bıkıp usandırıp, uzun sürerse Bitimsiz işveler, naz öldürür yâr Yakın zamanlarda, hasret zor ase Haber almak bile, ateş kor ise Uzun gecelerde, hasret var ise Acı acı çalan, saz öldürür yâr Yaralı gönüle, aşk dolmayınca Sevenin halini, yar bilmeyince Ne yapar maşuğun, sen olmayınca Firak ile geçen, yaz öldürürür yâr Böylesi durumda, gerek yok söze Aldırmaz yanan kalp, ateşe köze Bin bir ümit ile, bakınca göze Görünce asılan, yüz öldürür yâr Lüzumsuz yüreğe, dert doluyorsa Saygı da, aradan, kayboluyorsa Bazı şeyler hâla, sır kalıyorsa Arada saklanan, giz öldürür yar Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ÇERAĞ: 1. Mum, kandil, lamba vb. ışık veren araç, çırağ. 2. Işık, çırağ. RANA: Güzel, göze hoş görünen |
Zülfü Livaneli
Şiirimizin beğeniyle okudum.elinize yüreğinize sağlık saygılar sunarım