ISLAK BİR ŞİİRDEN ARDA KALAN...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir laneti sonlandırabilirsin Kucağındaki tohumları ektiğin Reçinesine ömrün kattık ettiğin düşleri de Baş aşağı edebilirsin Belki göğün tanıklık ettiği Hicvinde mısraların kibriti çakıp Aşkın haşmetiyle irkildiğin o sahne arkası Gölgende sahip çıkmaya ömrünün de yetmeyeceği Asılsız bir ikrarı dindirebilirsin. Hangi örtü hangi ara saklı tutacak ki bilinmezi? Hani öyle böyle de değil: Saf kan hüviyetine Şanlı mazinle de arka çıktığın güncesini Bir solukta dindirebilirsin: Katıksız bir mecra iken Açtığın iskambil fallarında Gördüğün o resmi Belki de kerameti yüreğin Şaşalı rahmeti içine sindirdiğin Bir gün dönümü Kulaklarında çınlayan Sessizliğin sesine hicapla Yanıt verdiğin. Kelaynak kuşlarından sakladığın sırları Devasa bütçesinde hikâyenin Obur bir Tanrı misali Yüklenmişken sevdiklerinin tasasını. Ne hikmettir ki; Sonlanmadığın Bir araz ekip de Niyazını soldurmadığın Hangi akla hizmetse Sevmekten, inanmaktan geri durmadığın… Şakıyan bülbüle çektiği rest ise gül’ün, Gülümsemeyi donduran dudaklarında ansızın Soytarı bir yalnızlığa da doyamadığın Sakil gölgenle Muradından ayrı durmadığın Yüreğin indirdiği her hatimle: Allah’ın aşkına mazhar Kuş kadar kalbinle Sahip çıktığın kadar değerlerine, insansın. Hatta insandan öte bir hayal Gücünde hüznün Gülümsemeler armağan eden bilinmezin kadriyle Geri duramadığın hayat denen saltanatın hükmüyle. Utulmuşluğun hitabesini yazıyorum Mucidi ömrün her hayalde serilmişliğimle Yangınına talibim göğün. Satırların haykırdığı ölümün İbaresi çatık kaşlı ruhların yalnızlığı İklimi kayıp bir şehrin Ve de bir şiirin tek kıstası içimdeki irin Özümsediğim acılarla içli dışlı Şaibeli dansı zulmün. Kayıp miracı dillendiren bir aldatı Kâfir dizelerin de infilakı Serkeş yürekten savrulan bir nida ve bir tane daha Darboğazda elem ve rüştü ispatlanmamış Düşlerden öğün atladığım her acı vakti Kesilmişken hesabı yeni bir öğretinin Zanlara düşkün münafıkların kabir azabı. . Biteviye körüklenen Boyumdan büyük elem Sitemli mizaçlardan payıma düşen Çok mu zaruri sanki bunca isyan? Bir kefaret Bir boş boğaz imge Yanlı bir terane Bir içimlik şiirler Tenimde dolaşan karınca adımları ile Nifakın sokulduğu hayat ile aramın da soğuduğu Sıra dışı mizacı içimdeki mevsimin. Dar geçitli bir şiirden alıp da başımı Gözlerimde parlayan aşkın notalarına Bastığım her an Nasıl ki pervasız ruhumun girdabı Şimdilik mutsuzlukla iştigal bir soytarı adeta Günbegün devinen garip mizacın Her satıra sunduğu gözyaşı Islak bir şiirden kalan nem kadar Yansız bir sevda masalı. Derleyip topladığım güncemde Perhize girdiğim mutluluk reçetesinde Katlar çıkıp da İlahi hikmete Varsın yana yakıla kazayım mezarımı: Her yekte devirdiğim hüzün Her cefada yenik düştüğüm ömrün Varla yok arası nidası Bir yürekte saklı bir de kalemde Bu kördüğüm. |
Gücünde hüznün
Gülümsemeler armağan eden bilinmezin kadriyle
Geri duramadığın hayat denen saltanatın hükmüyle." İşte bu kısım final gibi ve olağanüstü deyişler... Tüm samimiyetimle tebrik ederim gönül dostunu. Kaleminiz daim olsun dilerim. Saygılarımla.