HANGİ YARA KABUKSUZ
Fikri zaruretimin ince ayarı bozuk;
Yüreğimde hüzzamın devamlı matinası; Dünyaları verseniz gözümde değil artık; Ne babilin bağları ne yunan atinası; Yüreğimde hüzzamın devamlı matinası… Çektiğim çile kafi hesaplarım aşikar; Umutlarım tastamam Nasrettin Hoca işi; Yıkılmayan çınarım bundan böyle kim yıkar; Sarılmışken bırakmam sonu gelmiş bu kışı; Umutlarım tastamam Nasrettin Hoca işi… Böyle değildim elbet böyle içten, samimi; Dilimdeki küfürler Can Babadan yadigar; Hasretin el bombası çekmiş kederim pimi; Kimler basar bağrıda hangi yurt hangi diyar; Dilimdeki küfürler Can Babadan yadigar… Nerden geldi aklıma Neşet’in Gönül Dağı; Mozarttan dinlediğim yalnızlık senfonisi; Saçların başa bela gözlerin irem bağı; Kulağımda anamın “büyü artık” ninnisi; Mozarttan dinlediğim yalnızlık senfonisi… Yanmaya mecburum ben anlasana düş kızı; Avuçlarım buz tutar sen orada üşürsen; Olmayacak duamın olmayacak arsızı; Kıyametler koparsan yıldırımlar düşürsen; Avuçlarım buz tutar sen orada üşürsen… Geçer diyor şarkılar geçer bekle zamanla; Hangi yara kabuksuz bilirmiş kıymetini; Ben düş kızı diyorsam gerisini sen anla; Esirgeme lütfundan hasretin hasretini; Hangi yara kabuksuz bilirmiş kıymetini… Ali ALTINLI – 04.04.2019 Saat: 00:08 |