Hu mumuna zehir...
Fıtrata düş ile bir yüklem
Besliyor gönlündeki denize Hırçın bir basamakla Kendini bahtin duraklarında Uçuk bir alfabeyle Sonbahara dolu yığınıyla Üşüyen bir türküyle Fethederek gönlü mahzeni Fay hatlarıyla gözlerinin Köşelerinde saklanarak tercümenin Bulutlarında gölge düşürerek Kovucu bir gezgini diyarından Öteliyerek bir savaşı Var ola sibel tanrıçasıyla Ra’ya selam uzatıyordu İşkenceli elleriyle Fedâ ederek arabik başpsikopozlara Sedayla bir fatıma kuşuyla Karabasana kalın resimler tükürüğüyle Aslına dönüyor fikirbazlar Ve de enteresan koşul kibiri Huzura sukut bağlanmış bir ketum Kendini sayıklıyor Arefesinde bir düğüm santracı Tek hamlesi küfür olan Ve de hu mumuna zehir dökerek Çatlıyor göğsü kabarık bir fil ile Aşk Sessizlikte Ve de sensizlikte bir şiir iken Ölüyor vicdan gevişi Bir piçe... |