mişagöz yaşlarımı saklıyorum senden sonra cennetim bir daha güzel olmadı kar yağdı senden sonra çatası kırılmış pencereleri olmayan yıkık eve bir daha soba yanmadı küllerin arasında kaldı yıllar burası soğuk senden sonra gözyaşlarım beni ışıtmıyor rüyalar görmüyorum geceler kırılmış cam gibi batıyor sabahlar olmasın diye sokakları ezberledim ve çiçekler kokmuyor ölüm yerine ayrılık olmasaydı o gün soğuktu ruhum dikilmemişti uzaklara küçük bir rüzgar esti senden sonra umut titreyen yaprak sanki senden sonra ağır ağır düşüyorum karanlık kalan bir tarafıma yokluğun sanki küçük konuşmaların gibi uzaklaştı birer birer senden sonra bir daha ağlamadım hiç gülerek uzaklaştım hep benden kendimden nefret ettim bilerek... - yüreğin titrediği zaman nefes alma gülümse hep zaman ilaç değil tek gerçek sessizliğin lı bene morte sonsuz. |