MELEKLER KADAR MASUM KALABİLSEYDİK KEŞKE...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Naz’ımın güftesinde kor’dan bir resim Diliyorum Yine içimin alfabesine ağıtlar yaktığım, Ağırdan aldığım hayatın serzenişine Bel bağlıyorum her akşamüstü. Israrcı yargılar, beynamaz takıların da Peşine takıldığı sırdaş bir iklim gibi gözyaşı. Efkârın dibine vuruyorum en dibine Elem tahtasında iri puntolu bir başlık: Kimi aşk diyor kimi yanık bir mektup: Vaaz veren cümleler mademki Yüreğin sırdaşı… İkileme düşüyor mevsim; Öznesiz bir rüzgârın çatık kaşı: Ah’lar giyiyor yürek Bazen batıl bir edim Bazen dolaylarında gezindiğim tümleç: Varsa yoksa dolaysız olmalı her biri Bir de kenetlendiğim sayısız imleç. Ruhunu yolluyorum aşkın da seyrüseferinde İlham doğuruyorum kendimce. Naşımda ne koku ne koyu bir renk Ne de olsa annem pamuklara sardı beni Bir de beti benzi atan mektuplar iliştirdi yakama: Hani olur da düşerim gözden… Közden düştüm ben mısra mısra Özümle bir iken sözüm Gözlerimden akmadı da hiçbir ışık Ne de feri söndü ömrün Ne de lakayt bir trafik ışığı: İlla ki sarı benizli her biri; Mütemadiyen beklemeye aldığım mutluluğu Damıtan aksanında bulutların Yorgunluğun da dik alası Hoş bir nazire aslında beylik bir hüzünle Yola çıkıp… Çıkmadım yoldan oysa Yoldan yola geçtim efkârın kanatlarında Densiz bir hüznü milat bildim Miadı dolmuş bir öncesinin de yakasına Nazar boncuğu iliştirdim: Nazımla niyazımla yaşamaya geldim bu dünyaya Üstelik emanet canım Mevla’mdan: Aşkın bam teline ısrarla basmam Sadece hakkaniyet niyetine. Uyruğumu kaybettiğim Dünya denen ırkın beyanı işte sevdikçe Çatlayan sabır taşım Ama endamı pek bir göze hoş Erbabı yüreğin zaten en baştan. Kuyusunda göğün yıldızlar sarkmış Aşkın boynundan süzülmüş dualar Yaratan aşkına, Ben yaşamaya geldim bu cihana Sevmeye düşkün kıblemde Yanıp sönen pek bir hevesle. Sözcüklerin bir hurafe olduğu yanılgısı… Aklın arka beyitlerinde tedirgin bir günce: İçimi hoş belki mayhoş bir ruha duyulası özlem. Kibirli bir deyimde ayyuka çıkan Kıtaların tozunu attıran hayli müstesna bir önsezi… Sıraların sıra dışılığında Kifayetsiz bir edimle telaşa düştüğüm Kayıp giden yıldızın tozuna bandığım ön yargı İçimin dehlizlerinde Mütereddit bir tonlama ile Ayak ayaküstüne atan ünlemin şaşkın mizacı: Ötelemekte meşhur insanoğlu Bir de izafi yargılar Sözcüklerin giyindiği hüzün ve yalın bir neşe Aşkın aksıran sesinde kör kütük heceler. Satır bazlı bir özlemde Yazmaya niyetlenen yüreğin her saniyesi Asra denk düşen meftun bir yalnızlık: Sol demeyi özleyen benlikler Solu ile yatıp kalkan Aciz bir tüneyiş Kanaryanın dilinde vatan özlemi. İmgeler de tedirgin Ruhun ifşası her şiir Özendiğim mutluluğun her katresi değmez mi hecelere? Öykündüğüm o tınıda Radyanı olmayan bir boşluk Dolduruşa gelmiş imgeler Bazen somurtuk Bazen mutluluğun devşirmesi Kayıt dışı bir sitem Buyrukların her biri kararken dünü Yanılgı sırtlanıp da kazan kaldıran Bir atasözünde, Ufaktan bir kinaye Oysaki her şey gayet güzel ve yolundaydı. Demeye ne gerek? Ne gam, atmasak tek yürek? Ederin ya da etmezin yenilgisi Ayrı düştüğümüz Savrulduğumuz göğün ara katlarında Melekler kadar masum kalabilseydik keşke. |
21 Mart dünya ŞİİR günümüz kutlu olsun…
Şiir ruhun gıdasıdır…
.................................................... Saygı ve selamlar..