BEN TÂRUMÂR SEVDÂZEDE...Yandı bu dîl bu aşk ile ve de ten dîlden maade… Eyle rûhu bu hâl ile deminde sana iâde; Seyrânemi sürûr eyle, olurken tenden âzâde; Virânemi ma’mûr eyle; ben târumâr sevdâzede. Ben âvâra, dîl âvâra; geçmişim aşk-ı ağyârdan; İltimâs oldu bu ara, âvâra diye ağyârdan; Pişmek çün dîl, düştü nâra, elmas oldu son ayardan; Armağan ettim Mevlâ yâra; ben târumâr sevdâzede. Lâyık olsun yeter ki dîl sunulmağa Hakk Mevlâ’ya; Yâre sunmak içindir dîl, yârden gayriye olmaya; Dîl hep sevmek içindir, bil! Sevmemek için olmaya!… Hakk’a meyil kılarken dîl, ben târumâr sevdâzede. Perîşandır şu endâmım sevdâsından yana yana… Ve-l virândır çün her yanım, aşkı edâdan bu yana; Sundu durdu yaratanım sevdasından yana bana… Onadır aşk ve tamaım; ben târumâr sevdâzede. Aşka tâkat muhâl imiş, çünki ma’şûk Mevlâ imiş; Ağyâr aşklar zevâl imiş, onu sevmek a’lâ imiş!... ALİ onu ondan sevmiş, sevmediği Leylâ imiş, Tek sevdiği Mevlâ imiş; ben târumâr sevdâzede. |
Duygular dimdik ayakta durmakta…
_______________________________Saygı ve selamlar..