KÖSTEKLİ SAAT
Vay hâline mahşere meydan okur gibi
Canını dişine katan, yorulmak bilmez oduncu Elli yaş yaşamışsın, ununu eleyip eleğini asmışsın Gömleğindeki kir ne temiz bir adam saklarmış Hesap günü gelir durmaz, müşrikte bahane bitmez Kefen beyaz, mezar ayaz, münafıkta fitne bitmez Kışın soğuğu yakar zalimin kara yüreğini de Müstakil evinde işçiye, emekçiye nevale bitmez Bak oduncu gözüme, yüzünden düşen bin parça Hiç umut taşımaz mısın gömleğinde bir parça? Üstün başın dağılmış, fikirlerin paramparça Gelmez mi sanıyorsun o kaçınılmaz gün? Sur üflenir, dağlar yıkılır, yürek dağlamaya vakit olmaz Bir âlemde Rabbini bilmeyene diğerinde elçisi şahit olmaz Masumun önünde eğilmeyene çare bin ibadet olmaz Umudunu yitirme oduncu, ol âlemde hayırlı yolcu Geçer zaman, biter hayat, gelir bir gün o saat Adam olmak zor zanaat, olmayandadır kabahat Dinleme Rabbinin dediğini, sonra ona buna suç at! Hadi oradan deyyus, cebindeki köstekli saat Bir gün öldürecek seni, hatırlayan olmayacak |