Hatıra 3 Bayram GünüŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yıl 1988 diye hatırlıyorum. Dedem 5 yıl önce vefat etmiş, bayram günü babaannemin evinde tüm aile toplanmıştı. Babaannemi de 5 yıl önce kaybettik o zamana kadar odası hâlâ o günkü gibi canlıydı.
mavi kot pantolon, üstünde mavi kısa kollu bir çocuktum,
devam ettim, (bir işaret) bahçeciğin oraya vardım. bir telaş, bir heyecan amcamlar, yengemler kardeşlerim ve daha kimler kimler, gün bayram günü. Çanakkale’den Hasan amcamlar ziyaretimize gelmiş. babam giymiş beyaz bir gömlek ne kadar da yakışmış. yanında annem oda giymiş mavili bir takım elbiseyi... mutlu geniş bir aile tablosu ben ortadayım fotoğraflar çekilmekte. devam ediyorum burası eve girilmeden önceki son yer, bir Hayat, hol adını ne derseniz deyin sevgili canlar... solumdaki duvarda aynalı ecza dolabı dikkatime çekti. önündeki masayı çıktım, dedemden kalan traş aleti vs...ler kutsal bir emanete bakar gibi baka kalmışım o kadar diri, kapatamadım önce, telâş ettim korktum kızacaklar diye. indim, yanında küçük bir mutfak buzdolabı karşılıyor beni. markası yine bilindik bir marka E ile başlayıp A ile bitiyor. içeride yine küçük bir tezgah, bir tüplü ocak durmakta... yanında macunlu mavi renkli pencere, bahçeye bakmakta, bir kaç adım ötede yine mavi renkli kapılı mütevazi bir oda yerde bir muşamba, eski el dokuma bir halı ortada. girer girmez kırmızı püsküllü bir koltuk seni karşılamakta. aynısından bir de pencere önünde karşı yola bakmakta. köşede siyah beyaz büyük tuşlu bir televizyon kurulmakta. hobby marka bir losyon her zaman televizyonun yanında, altındaki televizyon sehpasında ise ne anılar saklı kalmakta. açtım; evet açtım gizlice çekmeceye, aman babaannem görmesin, bilmesin... bir fotoğraf albümü babannemin genç kızlığından kalma. ve daha neler neler anlat anlat bitmez sanki hazine var karşımda. bir solo test oyunu boş pamuk poşetine özenle sarılmış. ablam için dükkan dükkan dolaşmışlar yok, en sonunda; en sonunda dükkan sahibi oynarken elinden satın almışlar... işte o kadar değerli... her yerde danteller var, koltukta, televizyonda bir de yastıkta. öğrendim ablam kendi elleriyle örmüş emek emek babaanneme... iki tahta divan gelin gibi süslü, ancak bir odaya o kadar yakışabilir. duvarda bir halı, içinde kare şeklinde siyah bir bina ağaçlar filan... sonradan öğrendim, Kâbe imiş bina ve sanırım Hacıdan hediye gelmiş, divanın altına merak ettim, birinde bir şemsiye rengi sarı siyahlı... (yeniye kadar hâlâ var idi) diğer divanı baktım, bir makas büyükçe ve küf tutmuş fakat keskince. (yeniye kadar hâlâ var idi) bir de gırgır aleti uzun saplı kırmızı, bir köşede durmakta. pencerede saksıda sıra sıra duran mor ve pembe menekşeler... devam edecek... |
Çok iyi bir konu ve harika bir anlatım gönülden kutlarım...
Şiir yüce bir duygu...
....................................Saygı ve selamlar.