Güneşe Kulaç Atan Çocuk (2)
Kobanili mülteci çocuk Aylan Kurdi’ye
Gözlerinde -çığlık çığlığa- takılıp kalan bir savaş ortasında Ve yapayalnız -ölümün en soğuk kıyısında- Öylece -nefes nefese- ve durduk yerde En olmadık bir anda -akışı duran zamanda- Gülüşünü suya düşüren bir bebek telaşında Ve kara/ kapkara bir deniz ortasında; Sevincimizi kursağımızda bırakarak Öyle bir sustun ki sen; -suyun alevinde yanıp kül olan bir kibrit çöpü gibi- Kıyıya vuran suskunluğun kulaklarımızı yırtıyor hala… Kim bilir? Yaşasaydın belki de Bizim çocuklarla “önüm arkam, sağım solum sobe” oynardınız birlikte… Sırtın dünyaya dönük Bakışların, yüzün sahile vurmuş Gülüşün dalgalara emanet Ellerin… Bizim çocukların ellerine uzanmıyor ellerin Büyük bir gürültüyle oyunlar oynuyorlar Dalgaların sesine karışıyor Bizim çocukların seslerine karışmıyor sesin… “Al satamam bal satamam, Aylan ölmüş ağlamadan duramam” Tepemde yaralı sürgün kuşları “Önüm arkam, sağım solum…” Ölüm “Önüm arkam, sağım solum…” Kurşun yarası… Eylül 2017 |
Kıyıya vuran her dalgada salınan küçücük kırmızı tişörtlüydüler
Yaşamak için savaştan kaçıp
Bir kaç papel uğruna
Denizin ortasında yaşamdan yitip giden
Bir intihar tragedyasının başrolüydüler
D.İ.D. isimli şiirimde ben de konuya dikkat çekmek istemiştim.
Duyarlı şiirinizi hüzünle okudum. Yüreğinize sağlık.
Saygılar