dudaklarım kilitli
dilim lal
boğazıma düğümlenir kelimeler
yutkunamam
başka bir sözcük bilmez yüreğim
tümceler takılır aklıma
adın düşer çiy damlası gibi
kirpiklerimden…

ıslak ıslak değer yüzüme
yakar kavurur dudaklarımı
çaresizim
haykıramam
dizilir boğazıma hece hece
nefes alamam…

hani acımız
ortak sancımız olacaktı
teğet geçecekti
sevdamızı özlem hasret
kaygılarımızı beraber atlatacak
iyi günde
kötü günde
el ele verip
dert dağlarını beraber aşacaktık…

kalabalıklar yıldırmayacaktı
bunalmayacaktık kem bakışlardan
kaçmayacaktık üzerimize bırakılan sorunlardan
haykıracaktık sevgiyle adımızı…
çiçek açacaktı
sevdamızla tüm umutlar
hazan da bile bahar gelecekti
kır çiçekleri güneşe değil
sevdamıza dönecekti yüzünü
her kes ölümsüz bilecekti aşkımızı
sevdamız dilden dile dolaşacaktı…

sabah ezanı ile açacaktık ellerimizi semaya
başlayacaktık adımızla başlayan duaya
şimdi düştükçe dilimden ismin
içim yanar
yüreğim kanar
gözlerim dolu dolu
cismin yağmur olur yağar…

hiç ayrılmayalım diye durdurduğumuz zaman
aleyhimize işler
ömrümüz bitecek gibi
yalancı masallarla avutsan da beni
yokluğunda derdime sarılıp
sabır dualarıyla beklemek düşer…

sen anlamadın beni
kimse de anlamaz derin derdimi
banada içten bir ah çekerek
eyvallah demek düşer ey sevgili
eyvallah…

Mustafa KARAAHMETOĞLU
25.12.2015 (08.02.2019)

Şiirime ses olan değerli kardeşim Melek GÜNAY’a teşekkür ederim.