SARIKAMIŞ TAKİ ASKERŞiirin hikayesini görmek için tıklayın SARIKAMIŞ ESTANTELERİ ; Yetmiş dokuzlu yıllarda Sarıkamışta yedek subay askerdim..tabiri caizse birileriyle de çiçeği burnunda da sevgiliydik ..o zamanlar ne akıllı telefonu, akılsızı bile yoktu..en güzel ve etkili iletişim aracı mektuptu..şiir yazmaya o zaman başlamadım gerçi ama asker ocağında ve o sıralar daha bir katmerleşti..ilham perileri sık sık uğramaya duygu sağanakları bazen bardaktan dökülen yağmurlara dönüyordu.. işte bu dizelerde o zamandan kalma yitik yaşanmışlığımın dehlizlerinde tozlanmış silik bir resim manasında karalanmış acemi satırlardır..
Yıl yetmiş dokuz aylardan temmuz Asker ocağında Vatan borcundayız Kars /Sarıkamış burası Dedim ya aylardan temmuz zamansa öğle arası Geceden kalma yokluğunda Sevdana teyakkuzken duygularım Yine nöbetçi subayıyım Handere de Dünden kalma duyguların esaretinde Hayalin karşımdaymış gibi “yine yakmış yar mektubun ucunu..” Nakaratlanıp duruyor dudaklarım da moda olan bu türkü Oysa ne mektup yakan var Ne yakılmışta olsa gelen bir mektup Aslın da her şey bir bahane Sevdana umutlanmaksa şahane Yine de her gün bekledim esen yelden kokunu Belki bu gün gelir diye postadan mektubunu Hiç bu kadar uzamamıştı zira iki mektup arası Senidemi sardı yoksa güzelim çaresizlik yarası Meraklandım doğrusu Bir hal mi var başında Yoksa seni demi sardı vefasızlık duygusu İnkar mı var yoksa göz yaşında ey sevgili Böylemiydi sözümüz Ne mektubun geliyor artık ne selamın haftalardır Hani söz vermiştin bırakmayacaktın selamsız sabahsız Anladım ki güzelim “ gözden ırak olanlar gönülden de olurmuş” Yar dediğin sevdiği ve sevildiği kadar vefalı Yada başka bir deyişle işte o kadar adammış KAŞİF KANİ ERTÜRK Eğitimci şair yazar Sarıkaya şair ve yazarlar derneği başkan yardımcısı |
tebrik ediyorum usta kalemi
selam ve saygılarımla