SONA DOĞRU
Viran olmuş evler, yıkılmış yurdum.
Bunun sebebini her gördüğüme sordum. Bilmeyiz biz dediler hep olduğu gibi. Halbuki düşmandı görmesi gereken dibi. Mevsim yazdı, soğuk rüzgar esti. Yoksa Tanrı yardımını mı kesti. Sorsan büyük adamların hepsi düşlerine erdi. Yalancıların para ve sadakatti tek derdi. Kurtaramaz, para ve sadakat aciz mi aciz insanı. Konuşamaz her dili bilse yine gönül lisanı. Gönül lisanı, çok ehemmiyetli bir iştir. Bir okul bahçesine gömülen süt diştir. Kayırılanlar hep gayrı milli iken. Battı da acıttı gönle bu kahpe diken. Ey milletimin, boynu bükük evladı! Bu diken olmalıdır bir devrin milâdı. Dirilmeli, çerilerinin Kürşad’a olan imânı. Şimdi tekrar yaşamalı, vakti geldi, o ânı. Gök titreyip boşaltacak sizi görünce yağmuru, Yaşaması gerekenler yaşayacak türlü gamla dumuru. Aşk denilen zehirli oku yemiş gibi bakma. Çok laf edecekler, hiçbirini takma. Geç gelen baharın, tesiri büyük olur. Tasalanma, bulması gerektiği an bahar seni bulur. Yıkılmış evlerin hesabı sorulmalı. Seneler süren esaret son bulmalı. Toroslarda tüten yörük bacasına güven. Tüten her baca istiyor yeniden yazılsın düzen. Kar yağsa da dağlarına, üşemeye hakkın yok. Kardeşin aç yatıyor, uyuyamazsın tok. Rahatlık ve zevklerin hepsi sana haramdır. Çileyle döğüşmek kaderindir, davandır. Huzurunu çalanlar çok da uzak değiller. Milletsiz, ülküsüz, yerle birler; sefiller. İşte seni zafere ulaştıracak nokta buradır. Asırlar önce çekilmiş, bu savaş bir kurâdır. Bir tas suya muhtaç çocukları izle. Sen bir de durumu, Anadoludan dinle. Vatan sağolsun diye çığırırken analar. Mülküyle ağalık taslar sağda solda danalar. Ötede bir câmi var, minareden ses duyulur. Gencecik bir fidan yine toprağa sunulur. Mizanlar kurulur, süslü törenler yapılır. Giden candan giderken, canı alana tapılır. Dedim ya, viran olmuş, yıkılmış yurdum. Bunları yazarken geçmişi düşündüm de durdum. Öfkelendim, gözümdeki yaşlarla avundum. Ey kahpe düzenin, dik başlı yiğit çocuğu. Sensin, bir milletin, geleceği ve umudu. Hiçbir zaman unutma atalarının yaptığını. Düşmanın, köpek gören kedi gibi kaçtığını. Sakın ola yapamam diye düşünme bir an. Malazgirtte düşündü mü sence Alparslan? Acı çek, hırsın örsün olsun; döv kendini. Böyle böyle aşacaksın, zamanla bendini. Kalem düşmanın elinde ve yazar onlarken. Hepsi bir sınav gibi, milletini zorlarken. Diril ey çocuk, diril ki var olasın. Çektiğini unutmayıp, hırsıyla dolasın. Bu millet ki, ismini Tanrı koymuş. Vaktiyle her mazlum, sofrasında doymuş. Bakma dünyanın ömrü de çok değil. Bundandır sana demeleri önümüzde eğil. Eğilirsen, bu dünyada cehennemi göresin. Kader ağını ellerinle yavaş yavaş öresin. Bu ne bir hitâbedir ne de bir öğüt. Bu bir ağaç misali, çeşidiyse söğüt. Demem odur ki her zaman geçmişinden faydalan. Sen olacaksın savaş sonunda, bu cihanda son kalan. Yaklaşıyor yaklaşmakta olan, haberleri olsun. Türk’ün adı yüreklerini tekrar korkutsun. Metehan’dan, Baybars’a; ruhları seninledir. Gelecek yakın, gelecek güzel, gelecek elindedir. |
Eski yılı (2018), uğurladık…
Yeni yılın (2019), Türk Milletine ve sevdiklerinizle birlikte, sağlık, mutluluk içinde geçmesini ve huzur getirmesini dilerim…
……………………… Saygı ve selamlar..