YAKARIŞ
Elim kalem tutmasına tutar ama yazar mı bilmem
Bellow’un dediği gibi ben boşlukta sallanan adamım Ne bu kentten gidenim ne başka bir kente koşarak girenim Ben ne muhubbiyim ne Süleymanım Kardeşimden yakınsın bana canım, pirim, hünkarım Üzülme... Sorarlarsa beni sana öğretmendi dersin, talebesi olmayan Sorarlarsa beni sana subaydı dersin, emrinde askerleri olmayan Sorarlarsa beni sana işsizdi, muhalifti, yorgundu dersin Ve sorarlarsa beni sana henüz ölmedi, yaşadı bir zamanlar dersin Sen bütün heybetinle, görkeminle karşıma dikilen Romasın Ben her zaferi bir kaybediş olan Pyrrhus’um Savaşlarım aldatıcı ve zaferlerim bir hiç içindir Dayan yüreğim dayan Elim kalem tutmasına tutar ama yazar mı bilmem Ben boşlukta sallanan adam bir gün gideceğim buralardan Hınca hınç bir alemde yaşarım az buz Ya sen canım, pirim, sultanım ve hiç olmayan sevgilim Geride bıraktıklarım... Yalnızca siz gelmelisiniz çirkinliğim, karanlığım ve göz yaşlarım Dolup dolup taşmalı bavulum cam kırıkları ve kan taneleriyle Ama sen sultanım bırakma beni İsa’dan sonra olsa da doğuşumuz Sen bekle yine de asırlar öncesinde Arala nolur sis perdemi ve çağır beni yanına Doya doya çekeyim gül kokunu canıma İstersen bir yarada sen aç bağrımda Ama bekletme daha fazla Canım, pirim, sultanım Üzülme... Özkan ÇALIŞ |
Gönlüne ve duygularına sağlık...
Şahane bir şiir okudum…
Sevgilerin kucaklaştığı şiir…
...............................................Saygı ve selamlar..