1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1629
Okunma
Yağmurun neşesine bıraktım göz yaşlarımı
Maziye karıştırdım, bütün tozlu rafları
Hayatımdan çıkarttım, dost bildiğim insanları
Gel gör ki, hala neşem bozuk
Sesim bağrışlarımda, gırtlaksızlığında durgun
Herkesi de sallamıştım geçen günlerim de
Sadece mazimin yıkılmış gülüşlerini, hatırlıyorum gecelerimde
Yitik ve bitik bir hal aldım iyicene
Sevmek gibi, asalak bir düşünce peşinde
Yılların bozuk tümseğin de habersizce
Kendimi zehirlemekle yetiniyorum
Bilmeden ya da bunu görmezden geliyor
Öyle yaşayışlarıma müdahale edebilecek cesareti topluyorum
Farklılıklar arıyorum
Kaç gül kokladığımı bile hatırlamıyorum
Hatırladığım
Hepsi samimiyet yoksunu
Kışlardan bile soğuktu tenleri
Yüzlerinde boyalı bir deri vardı sanki
Hiç kimse aşk diye bir kavramı doya doya yaşamıyor
Herkes kendi borusunu öttürüyor
Beni de kendilerine benzettiler
Ben de sevgi yoksun-uyum
Hatırlamıyorum aşk diye bir zihniyeti
Sonbaharın yapraksız hali
Kışların çamurlu bataklığı
Yazların gölgesiz güneşi
İlkbaharların büyümeden ölen filizleri gibiyim
Halsiz ve bitkin
Yalnızlığımla sevişmenin gururuyla
Son hayat rulomun rüküşlerini atıp
Uykunun galeyanına gelmenin sevinciyle
Sofistikenin hazin sonlarıyla
Aşk denilen asalak duygunun hışmına uğradım
Ve son mabedimin duasına çıkıp
Günahlarımın vicdanını ödeyip
Koklaya koklaya kuruttuğum güllerin
Hayat ızdırabıyla, ölme yolunda
Sadece yalnız kendimden çıkmış
Issız bir adama dönüştüm
Kirlettim de onca yağmuru
Onca gülü
Onca rüzgarın ardın daki kuru yaprakları
Anladım ki hiç bir şey benim değil
Sen de sevgili
Sen de aşk
Çektim elimi zaten eteğinizden
Ben ölümün cenabetliğiyle
Son veda buse mi almadan
Ölmekle yetiniyorum
ANLADIM Kİ AŞK BEN DE
YAŞAYAN ÖLÜ BİR SAKİN
Herkese hoş çakal....
#Peryasız
5.0
100% (1)