aşka yataklıktan
aşka yataklıktan on yıl verdiler
kaçağım... buğulu buz camlarda kaldı adın eriyen soba sıcağında her bir kelimeden kovuyorum alfabeyi evet çekip gidiyorum kokusu güller içinde, kokusu hoyrat ve geçip gidiyor zaman nöbetteyim hep aynı ezginin nakaratında kalırım kapılarım açılmaz isimsiz misafirlere…! Bir kurşunla beynimi susturmak Geçse de aklımdan yapamadım şimdi sen bunca ezadan sonra dibine kibrit suyu döktüğüm darağacına gözü kapalı yolladığım çelmeler taktığım hatta sehpasına aşk/ı sev mi diyorsun! .............................saygılarımla |
başka bir düşe kaçarken tutuklanmışım
hangi günahın korunu elime almışsam
suçum nedir öğrenmeden
tutuklamışlar aşka yataklıktan
parmaklıklar ardı buz kesmiş duvarlar
ağlarken miskin halime
ben
üzülmeyin
sevmiştim diyerek kaçırmışım ağzımdan
kükreyerek hicrana gardiyan
alın şunu falakaya diye haykırmış
nakaratı hep aynı son
aşka isyan
vuslata zulüm
ne darbeler almışım
bir pranga ki sorma gitsin
sandım ki
kwai köprüsünü ben yıkmışım
mesafeler uzak
kimseler gelmez görüş zamanı
belli ki mühürlemiş ahraz
kalbini aşka
emirler yağdırıyor yüreğinin SS’lerine
ve bir ses
çınlıyor kulaklarımda
rahat değilse vicdanın
hükmü yoktur
ha parmaklıklar dışında
ha parmaklıklar içinde kalanın
seversen aşk
sevmezsen nefret
yeter ki düşlerime dokunmayın.
Efkan ÖTGÜN