Vakit giderken zaman a yenik düşme vakti
Sır tuttu yanlızlığım
Gidenlerin ardında Kalanlar ise zehir zembelek Kaybolan anıların mateminde Düşünmeye aciz acılar Yangınım mahşer yeri Feryat figan ardın sıra Korkulası hüsranların ezberi nakış nakış İlmek ilmek dizilir gerdanımda inci mercanlar Yüz görümlüğü ister acınası acılarım Sarıp sarmalar düşlerdeki düşünceler Sabahın mahşerindeki aydınlık misali Kor eyler gönül gözümdeki heybetli bakışları Sus pus oldu dilim dermansız derde düşeli El pence divana durdu heybemdeki kahırlı cüssem İşlediğim iğne oyanlı beyaz mendilim Kan kusturdugunuz vebaların izlerini taşır Kana bulandı namussuzların elinde namusum Hangi kursun mıh gibi işler pişmanlıklarıma Hangi suret temizler allı morlu günahlarımı Düşün düşün dur gecenin zemheri ayazında Sabaha çikmayan düşlerin idam sehbasında Yarına cıkmayan kanlı fistanımdakı yalın ayak serseri bahtım Dur durak bilmez Dört nala arşınlar karanlığımdaki ezberi bozulmuş sitemlerim Dört duvar arasında körpe düşlerim kapısı kırık tokmagı olmayan karalı gönlüm İçeri buyur ettiğim baştacım bildiğim yanlızlıgım Megerse kurban eylemişsin benliğimi Düşlerindeki hayasız aldanışlara Gönül eyleyip başka gönüllere sermaye eylediğin benliğimden ne vakit vazgecer oldun Cebindeki harcadığın bitmek bilmeyen sadakan Başka gönüllere dizçöktürdüğün mermametimi Kul eylettin nefsindeki doymak bilmeyen zevki şehvetine Ah serseri doymak bilmeyen kursağın Niçedir haramdan medet umarsın Kursağında kaç kişinin süreti mide bulandırır Yollarda yorulmazmı adım adım kapısında sabahladıgın şehvetli bakişların Geceleri karanlık yataklar da kolların sarıp sarmalamaya doymazmı Öpüp kolladıgın tenler hangi suretın özlemini dindirmez Ömrün ü heba eden kaç kadının ahında çalıp çırptın düşlerini Ezberi bozulmuş yeminlerim var Kirlettiğin bedenlerin izi tenine işlemiş Hagi akan su temizler günahlarını Gırtlağına kadar battığın balçığı Düzeni bozuk ömrünü heba etsen neye yarar Bir sevda ugruna yıkıp virane ettiğin kaç suret seni sen eder Seni senden eden sevdan kaç yangında yanıp tutuşur Ellerine kan değmiş ellerine haram değmiş gönlüne günah girmiş Sustur celladını Mecalim kakmadı dizimde derman yok Senli beklentilerin belirsiz sureti Ne kalmaya ne gitmeye mecalim kalmadı Arsız namussuz arada belli belirsiz Yokla var arasında yarını belirsiz Dört duvarlar arasında yapa yanlız Sebeplerının sebebinde sebepsiz Ya var oldur ya yok say suretimi Acılarım içimi üşütür Yorgun düştü kanattığın benliğim Sen için bir ömrü heba eyledim Kurtar acınası acılarımdan Kursağıma haram lokma girmesin Teslim ettim düşlerimdeki yanlızlığımı Sır eyledim kapımdaki umutlarımı Aşkı hüdanın şerbetinde demlenen bahtım Medet umar kara topraktan Medet umar masmavi ucsuz bucaksız mavilikten Körpe düşlerimin peşine düşdüm Giden ruhum kalan ise süretim Yerim yurdum bellisiz adresimi bilen yok Gel etme ugruna ömrümü heba ettiğim Gitmeden gözün gözüme değsin Son nefeste iç çekişim dermansız derdim Ardında baka kalsamda Heybetli cüssenin gölgesinde ugurlasam Yanlızlığımın yarım kalan düşlerini Hoşcakal demeden gözyaşımı heba etsem Sonkez sonu olan umudumu ucurtsam Elimdeki ucurtmanın ipini ellerine versem Rüzgarın esiri olsam sen yerde ben gökte Giden ben kalan sen olsan havada uçuşsa düşlerim soluk soluga kalsa nefesim Ve Kalanın ardında giden ömrüm Zaman zamana yenik düştü vakit gitme vakti Gömdüm düşlerimi 3 arşınlık bezle kefensiz nefsimi Uryan geldim uryan giderim bu yalan dünyada Sevdamın sebebi vakit gitme vakti Vakit giderken zamana yenik düşme vakti |