Hırsız
Kapı tokmagina göz diken
Gün gelir Ayaklarıyla çiğneyip geçtiği Pasmas misali Ayaklar altında Ezilen başın Celladı olur Ayakkabı tozunu silenin Akla zarar vebaliyle Ayaklarin baş olduğunda Aklın başına gelse bile Akıl almaz serüvende Yerle yeksan olup Sürünen başın Pisliğe bulanip Attığın her adımda Yok olmaya mahkum olup Sömürdügün onca veballerimin Bir toz bezi kadar hükmün yok Bu fani dünya da ki varginin hidayeti Kallesligini kardeslerin damgalar Arsizligini riskin pacavraya donderir Namussuzlugunu bir imza ile deşifre ettikten sonra Hayasizligina paha biçilemez Soysuzluguna evlatlarin baş tacı Caldigin her namede Haramzadelik Sende binbir gece masalları misali Oynadığın her oyunda Figurani olduğun sahnede Kendini başrollerde sanıp Kaf dağındaki eşeği at sanıp Dört nala koştuğun andan bu yana Tepindigin yanına kar kalmaz Allı morlu yediğin dayaklarin ardı arkası kesilmez Al aşağı edilen şerefin madolyonun öbür yüzü misali Karga pisliğini yedemeden devsirdigin mabedin Sabah in seherinde Savurduğu atesinin külünde Göz gözü görmez tozu dumana kattigin cusseni Ne de olsa haksızlık di boyu Çizmeyi aştı bu pisliklerin Balçıkla sıvandı kallesligin Gün ve gün sayar durur takvimler İspatı mahşer günü için Zikkimlandigin hayatı Zehir zıkkım olsun diye Verdiğin mücadelede İçtiğim bir yudum su uğruna Nefsi ala uğruna Hasret kalacaksın Kelepçe taildigi gün kollarına Haksızlık diye yalvaracaksin Minnet etmedigin her canlıya Gün gelecek Hırsızlık ettiğin Her zerrede Zerreyi miskal misali Muhtaç kalacaksın Bu dünyanin azabinda Kan kusa kusa Ödeyeceksin çaldıklarını Bir bir bedeli ağır olacak Vebalindeki bedeli Çocuklarının başı uğruna Kan gövdeyi götürecek Kansizligindaki namussuzluguna Ve o gurbet elin tuzaginda Doğduğun evin çatısı Başına yıkılacak nefsi alan uğruna... |