MUTLUMUSUN
Yıllar sonra denk düştüm çıkmaz sokagina
Sen bahriyeli misali ele avuca sigmiyorsun herzamanki gibi Yıllar sonra Sokak arasında heybetli duruşun Yaşlanmış gozbebeklerin Boynun bükük kalmış Sessin yaşlanmış Ellerin dizilerindeki dermansizliga şahit Yaşamak adına yaşattığın sessizliğin de MUTLUMUSUN Bin kapıya borçlu yüreğin emanetçi dükkanı misali Ne hanlar ne hamamlar yıkar yuyar ardındaki kiri pisi Sahi mutlusun sığıntı gibi kaldığın sokak arasında Sahi MUTLUMUSUN değdiği mi bir namussuzun ardında adım arsinlaman Sahi MUTLUMUSUN kadının arkasinda saklanıp ondan var olana razı gelmek Değer miydi Mutsuzluğunu mutluymuş gibi göstermeye Sahte bakışlarının ardında kime nefes tuketirsin Kulaklarını tikamis arsız edepsiz Görmez olmuş gözlerindeki kederi Dinlemez olmuş yüreğindeki acıların yürek burkan hüznünü Sen şimdi kimin yoluna yoldaşın bilmezmisin Sahi mutlumusun mutsuzlugunda Caldigin kapı dar ağacı bilmezmisin Bir gün anlayacaksın Ardındaki sahtekar namussuzu Namusun bildiğin arsizin ihaneti Bir gün dört duvar namahreminin azginligina şahit olacaksin Dosundeki kahbeyi birgün kana bulayacak Arini namusunu kirli çarşafa sarılı bulacaksın Gün gelecek degermi diyeceksin Gün gelecek Mutluluk uğruna sahtekarliklarin içinde boğulacak sin Korkma O gün senle kimse yarisamayacak Bir camın ardında Kirli camasirlarin kokusu Nefes kecesek sancıların ardında Ölmek uğruna öldürdüğün kansizligina Kefen bicilmeyecek ihanetlerin bedelinde Hediye diye sunulan bedenler Haysiyetsiz karaktersizlerin elinde un ufak olduğunda Borçlu oldugun her pul için Bin bir acının azabinda kezzap yutmuş misali Dermansız derdin dinlediğimde Bir ben kalacağım korkusuzca Yüzüne bakacak bir ben olacağım Nasıl ne şekilde bulurum bilmem Ama velakin Utanacaksin unuttuğun ezelinde ebedi yanlislarindaki sebeplerine Yaşadiklarin yaşattiklarina bedel olacak Belki hüzün çökecek gözlerine İzi kalacak ardındaki geçmişin pişmanlığindaki acılara Tarifi olmayan geçmişin pismanliginda Keşke Keşke dediğin de Bir ben olacağım Yıkıp talan olan viran olan hanenin izlerinde Sen diye başlayan cümlede Keşke diye biten sözcüğün izdirabinda Yüzün yere eğik iki büklüm düşlerinde Ağlamaklı olan pişmanlıklarını Suspus olan dilin konuşmaya takati kalmayan açılarına eşlik edemezken Sen şimdi MUTLUMUSUN Diye sorsam Kapımı calarmisin Ben sokak başlarında baktığım suretine Sadece zamana yenik düşen suretinde Bin bir acı keder elem suskunluk hüzün pişmanlık acı ve bekleyişten ibaret görürken Sen şimdi hangi sahte yüzün ardında tebessum edersin Kim ne sanar bilinmezken Ben ciğerini bilirim Bir ben kalcam hakikatin ardındaki varlığına Ve bir gün o sokak başında dimdik duracağım Ve bir gün benden aldıklarını bana var ettiklerini benden çaldıklarını Bir bir hatirlayip yüzüme baktığında Geçen zamanın acizligine ugrtattigin benliğime kederle baka kalacaksın Benden sonra yediğin her lokmayı Benden sonra yattigin yatağın azabinda Benden sonra tattigin her lokmada Boğazına dizilen, yatağına düşen şerrin , cebini kirletiklerini nefsini zillette teslim ettiğin ecelini edepsizce harcattigin benliğine hesap soramadan kalacaksın Yüzün yüzüme denk geldiğinde Bu şehir sana dar gelecek Ve sen ki cehennemin ateşini Gizlemek uğruna sukutun u bozmamak uğruna al assagi olacaksın Elindekii avcundaki her ne varsa sunsanda Ödeyemez benden aldıklarını Ve o gün kazandım dediğin her ne varsa Kaybettiğine şahit olan benliğini Gözlerimin içine baktığında Ödenecek her bedeli hatirlayacaksin Gün gelecek o gün uğruna Sen var içinde yokluğa mahkum kalacaksin |
Güzel bir şiirdi, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...