mazisel akışı.. tekrarlar sıkıyor mu canını vaz-geçilmez ezberiydi sokağının hafifçe eğimli direğinde sallanan şapkasıyla lâmbanın gölgesinde saydığı adımlarım lâtife değil/ yığma sevda temeli üstünde tüten bacasıyla ahşap evin hatırası/melankolizm muskası t/aşırdı belliydi sebeb-i maruzatım yaza kışa yas-ayla sarılan tül perdesi bir göz aralık köşebaşı emekçili bir de plâtonik renkli tenimiz vardı inanmaz mısınız ! 18’imizdi yetişkin hisleri besleyen us’un yarınsal tarifinde olmaklandık gönlün erdiği yere kumru yuvası işleyen kül g/örgüsüyle tırmanırdık masalsı hülyalar dönerdi âna karışan bir tahayyüle ile saadet evine evvel zaman mirası defineye malik viraneydik ki yarım yüzyıla katlı derisi takvimi açar güneş yanığı suretimi şehir içimi dışlar o zamanlar iz-siz bakîr arka mahalle toprağı yolunda düz beyaz kağıda hasrettir kalem ’müsadeniz var mı sokağınızdan geçmeme’ demek için kız naçar günler yorulur sevdaysa, tavan arası sırrı yalnızlığınca keksemsi tatlar yanına ve sonsuza mutlu ânları d/oldurur... ... ben ölürüm sevda ölmez/dillenir saklanamaz sobelenir defalarca- köşebaşında gölgem durdukça ve dahi kadim mahallem varoldukça.. (vallahi ilk çeyreğine varıyor milenyum çağdaş- aşkları/sevdaları var mı şimdilerde bilmiyorum ?!) .. |
Gönüllerde yaşayan şiirlerde ve sizde sağlıklı ömürler dilerim…
Şiir güzellikler sunar…
............................................ Saygı ve selamlar..