Kirazın Dalları...
Hüzün bandıralı bir gemiyim
Köhne limanların çok uzağında Okyanuslar demir atmış kiraz ağaçlarına Martılardan simit çalıyor ebabil kuşları Çocuklar uçurtmalarını İzbe liman meyhanelerinde unutmuş Babalar Ceplerinde kuru üzüm taneleri ile getirdi belki de Eve giderken is kokulu eller taşıdı mandalina kabuklarını Kimbilir İkramiye alınmıştı Veresiye defterinin önünden geçerken vakur Garson! Getir hesabı Yağlı yerinden bir okka kıyma ver bütün dünyaya inat Gemileri ürkütme Kirazın dalları taşımaz bu ağır hüznü Limanlar bu kadar ıssız olmasa Denizler delirmeyecekti Kimseler kimselerin yerine Çekmeyecekti ağır vebal kadehlerini… “Demir attım yalnızlığa...” Değiştir garson bitti bu terane Topladı çocuklar uçurtmalarını Dümen kırdı hüzün bandıralı gemiler Babalar çoktan unuttu mesaiye kalınmış günlerin getirdiğini Anneler Yine ağladı zamanlı zamansız Yine acı bir söz tıkandı boğazlarına Yine ağladı Yine içine attı Yine gemiler dolusu çaresizlik yükledi Sessiz denizlerin kıyısından Kiraz ağaçlarının dallarına… Heyy gülüm Nasılda salına salına Trenler geçiyor denizin ortasından Vapurlardan el sallıyor karşı kıyının bulutları Nazlı bir sabaha uyanıyor hüzün bandıralı gemi Yelkenli bir uçurtma çarpıyor kirazın dallarına Koparıp zincirleri Rayların üstüne savuruyor tüyü bitmemiş yetimin ahını Hüzün bandıralı bir gemiyim ben Baba ruhu kadar ince Anne kadar isyankar Bütün denizler kadar küçük… |
Anlam ve anlatımı çok güzel bir şiir, yüreğinize sağlık...
...........................................Selam ve saygılarla..