SONSUZLUĞA YOLCULUKHayat uzun bir yolculuk sonu bilinmeyen Çoğunda yalnız yürüdüğümüz Ara ara yoldaş edinip Sahte mutluluklar yaşadığımız Ama kimsenin kalıcı olmadığı Çok uzun bir yolculuk Bazen sessiz çığlıklar ile gizlendiğimiz Bazen avaz avaz ağladığımız Bir çok acıyı içimize gömerek uzaklaştığımız Bazen de mutluluk sarhoşu olup Aşk sandığımız duygunun Kucağında derin bir uykuya daldığımız Uzun bir yolculuk Gördüğümüz her kalabalığa koşarken Bilmeden her kalabalığın Yalnızlığımızın mihenk taşı olduğunu Tek bir gülüşe hayatımızı adadık Hoyratça kullanılıp bir kenara atılmak için Uzattık elimizi uzanan her ele Düşünmeden öncesinde kaç kez kırıldığını İlerledikçe hiçliğe atıldığımız Uzun bir yolculuk Kendimizi suçlamaya mahkûm edildik Sevgili, dost, yoldaş sandıklarımızca Oysa kimse günahsız değildi Her soluk alış bir günaha gebeydi Ya ruhen ya bedenen Satılığa çıkarılmıştı tüm duygular Ar vitrinlerinde sergilenen Yine de unutulmuştu Aynalardaki gerçek suretler Bu uzun yolculukta Oysa zor değildi sevmek sevilmek İçimize gün ışığını doldurmak Mutluluktan bir damla alabilmek Kendi doğrularımızdan vaz geçip Dinlemeyi mantık yürütmeyi öğrenmek Yüreğimize sıcacık dokunmak Zor değildi bu yolculukta Unutmayın her seçim kendimize ait Cehennem çukurunu da Yeşil vahaları da Seçen bizleriz Bu yolculuğun sonunu kendimiz belirleriz Onun için ağlamak sızlanmak boş Kendi seçtiğimiz Bu uzun yolculukta |
insanın sözü hikmet, bakışı ibret ve susması ders olmalı
insanoğlu sevmek adına gönüllerde derin izler bırakmalı
her zaman için sözünü bil ki duyacağın daha ağır olmasın
hayat lokantasın da yemeğin merhamet huzur sevgi olmalı