KÖMÜR GÖZLÜ KADIN
Masmavi gökyüzünün kömür gözlü kadını
Hayallerimde bile bulamadım senin tadını Unutmak ne kadar da zormuş senin adını Bir türlü kazanamadım sevginle saygını Masmavi gökyüzünün kömür gözlü kadını Ellerinle okşadığın saçların ince belinde Poyrazda dalgalanan rüzgar eşliğinde Kazınmış sanki herşey benim benliğimde Kimsede olmayan sana özel bedeninde Ellerinle okşadığın saçların ince belinde Nedensiz bir şekilde nefret ettin benden Bu şekilde bir tepki beklemezdim senden Bu hırs bu öfke anlamadım sevdiğim neden Ben bile vazgeçtim pes ettim kendimden Nedensiz bir şekilde nefret ettin benden Şarkılar bile anlamsız kalır bu saatten sonra Senden uzaklarda aldığım her nefesim zorda Ruhum ve bedenim dinmek bilmeyen bir korda Beni bıraktın gittin yadellerde kimsesiz darda Şarkılar bile anlamsız kalır bu saatten sonra Ulaşılması güç dağların en yüksek zirvesinde Bilemezsin belki de yanık gönlümün tepesinde Utangaç kan kırmızı bir gülün küskün çiçeğinde Yine de düşler kuran bir adam var ağaç gölgesinde Ulaşılması güç dağların en yüksek zirvesinde Rıza göstermeni bekledim ben sabırla yıllarca En azından kapı ardından tebessümle bakarsa Sağa sola koşarak ağlayarak ismimi sorarsa Arkanı dönüp gitmek aldığın son bir kararsa Rıza göstermeni bekledim ben sabırla yıllarca Ellerimin ellerine değmediği zor bir zamanda Sensiz geçen her bir saniyem inan ki zararda Garip Bayram bir gün gelir kendine kıyarda Öldüğüm gün karanlıklar içinde kalırım mezarda Ellerimin ellerine değmediği zor bir zamanda |