Ben derim ki gökte ay ve yıldız olsun
Yerde koşuşturan çocukların cıvıltısı
Ve de deyneğine dayanarak giden dede
Tüm dertleri sırtında taşıyan yaşlı bir kambur

Soğuktan çatlayan yorgun dudaklar
Sobanın üstünde kaynayan durgun su
Yudumlarken çayı yadedilen hatıralar
Geleceğe bakarken çatılan kara kaşlar

Yine de derim ki kalplerde umut olsun
El ele tutuşarak yürüyen genç bedenler
Söyleyecek çok şeyleri olan koca yürekler
Sabrının son raddesinde olan sessiz kadın

Son sözü olup heyecanla bekleşip duranlar
Nefeslerini boğazlarından panikle atanlar
Kış soğunu yiyip birbirlerine sokulanlar
Nerede o beklenen güneşli güzel yıllar

Havada uçuşan gazellere selam çakanlar
Hayallerinden vazgeçip ateşte yakanlar
Kendine kızıp hayata sövüp sayanlar
Boş gözlerle etraflarına şaşarak bakanlar