hızla ve her an genişleyen bir evrenin içindesin
hala çözemediğin anlayamadığın
süren bir yaradılış süreci
galaksiler
nebulalar
sayamazsın bile
bilemezsin.

yaşadığın yer
dünya dediğin
evrende bir toz zerresi dahi diyemeyeceğin kadar küçük
senin dünyan
benim dünyam bu

neden niçin var bunlar
ve halen var edilmekte sonsuz evrenler
bir fikrin var doğru
seni beni bağlayacak kadar
oysa ki,
çözülememiş sırlarla dolu her şey
sen de
ben de
nasıl var oluyor
nasıl yok oluyoruz oluyorsak
ve neden kardeşim
neden bütün bunlar
çözülememiş hala
çözemezsin.

ha … tahminler yürütürsün çokça
masallar anlatırsın aklının erdiğince
aklının
mantığının da sınırları var
aşamazsın.

bana kızma sakın
ben de sen gibiyim
aklımın sınırlarına hapsolmuş
aklın derinliklerine yabancı
çözemediği sonsuz gerçekliklere esir
beni suçlamamalısın

bende seni
sende dünyayı
dünyada galaksimizi
galaksimizde tüm galaksileri
sonuçta kainatı etkileyen ya da ilgilendiren
ne var
ya da ne yok bilebildin mi
ben bilmiyorum açık açık söylemeliyim

bunca hayati önemde gerçekliğin
ki,senden benden başlayarak
tüm evrene uzanan bilinmezliklerin ortasında
bilgelik taslamak, cahillik değil ise
sence ne olabilir...

seni bana
beni sana bağlayan yalnızca gözlerinin rengi değil ise
nedir
bilmek gerek aslında
kara kaş kara göz olayını bir kalemde geçmek gerek belki
elde ne var ona bakmalı diyorum
elde ne var bilebiliyor muyuz

belki de tek bildiğimiz
elde ne yok larımız
komik belki ama
gerçek bu değil mi sence de
elde değil

bunca bilinmezin esaretinin şiiri olur mu
ya da edebiyatı
ne bileyim

mesela elini dalağına koyup
ya da midesine
el yordamı ile
"kalbimin sahibi sensin" diye inleyen birine
gülmek mi
yoksa ağlamak mı gerekir
ya da;
bütün üflemeli çalgılar için
bir üfleyen
bir de üflenen gerçeğinden hareketle
üfleyeni mi
yoksa üfleneni mi dinliyoruz
yoksa bize mi üfleme var da
hoşumuza mı gidiyor serinliği !

bu gerçekleri
sorsam evrenin her hangi bir yerinde
ya da
sizin mahallede ;

ayıp karşılanır mı bilmem ki …

...
...








Mert Yiğitcan
24kasım2018
İstanbul