farz-ı suret mesela
Sonu suda biten eriyikten dem al, adıllar personaları giyinmeden
Sen. Örneklerim olduğunu yüzüme vurmana sebep? Huşu kuşanmış bendirlerle açılan ölümler getirir Öğrenmenin sırra düşen girdaplı gaspı Örneğin öldüm ben Ses değildir perdelerin ve maskların ardından yükselen Ateş şöyle ölür örneğin: Duman, har, kor, kül Öznesi bendim tüm gizli saklı kundaklamaların Suya itilerek düşen Neden? Neden sürdü atını rüzgara bu yangında aklımın kararmış günleri Zaman, ağır ve aksak Kendiliğinden, usturupla geçip giderken azar azar Kaç halka üleşti yüzündeki boyalar? Fısıldıyorum o gündür uykularıma: Renkler, sırlar gerçeği ve yalanlar daha da vakar Yüzyıllardır söylenegelir, her kim kendisiyle başbaşa kalma hastalığına tutulursa; Yalnızlığın erdemlerin zaafı olduğunu Evren, Ne kadar ıssız ve izini sürmüyor yaşamın Dinlemişsindir insanların masallarını, toplumda yer edinmekten kovulmak adına Renkler diyorduk; Somut ucuzluğudur karanlıkta kalan önceliklerle dirençli Geçip giden ne varsa kendini kazdığında bir, beş, bin? Korkudan sıyrılmış tamburlarla gelir korku örneğin Hançerlerle , saplantılarla donanmış fikrimin senatoları Mermer de mermer kana beyaz olan Yalan. Yalandan başka gerçeği yok amfi anların Yüzünü yıka, bu renklerden kamaşan yok aslında Gelen coşku kadar anlamsız adılları yok bu alacalı suretin Gidense; Hep nihilizmidir olmayan örneklerin Örneklerle çoğaltılarak bölünür, ruhunda hançerli obsesyonları olanlar Ahh! Mermere düşen kan kadar yalan Maskların ardından gelmedi ünlemi çığlığın Hep o idi önünde duran. Ateş şöyle olur mesela: Duman, har, kor ve kül Sesler değildir renklerin ardında kalan Yalan. Mermere dayanan sufleleri var evrenin Ve ne kadar yaşamdan imtina, pasaklı suçsuzluğuyla saflığın delaletinden Yıka yüzünü, Ahraz renklerinden kopan homurtular damlıyor zemine, beyaza Karanlık yalanı sırlar bir tek Ateşi anlatmış mıydım? Yine de bu kadar örneğim olduğunu yüzüme vurmana sebep? |