sana/sadece sana..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın yüreğinde çizik taşıyanlar ne bilir uçurum gibi ömür taşıyanları ki bazı insanların varlığı çokca özeldir/ışıksız gölgeler gibi..ve ben, yükseliyorum.. bir şiirin derinliğinden çıkıp, binalar..radye temeller ve sular/ın yerin derinliklerine doğru ilerlerken ben, seni izliyorum/seni istiyorum harf/harf..he-ce/he-ce..sonra yükselmeye devam ediyor, yürek basıncı altında bulutları izliyorum ki sanırım ben bunu yapabiliyorum..astigmat bakışları ve gözümün önündeki optik camlara inat..bir ada parçası görüyorum sonra kıyısında beklediğim bir dalga hayal ederek ıslanıyorum koynunda denizin..
(...) onun düşleri vardı senin düşüşlerin benim sensizliğim. yokluğun derin ve eksik sessizliğim ki odaların nemi yasaklayan duvarlarında suskunluğumun aks ettiği yokuşlar her adımda nadasa bırakılan topraklar kadar. çatlıyor dudaklarım su-su-yo-rum sana/ sadece sana.. eridikçe buz tutmuş yanlarım aşka Nazım okuyor gibiyim derinin gözeneklerinden ruhunun müebbetlerine sızarken/ deniz ve kum tuz ve su iyot tadı var dudaklarında bulaşınca bana çapraz ölüyor fillerim.. toz kaçıyor saçıma ahh tarifi ne mümkün gül mevsiminden önce açan tüm çiçeklerinki dağılıyorum sana dağlanıyorum.. (...) |